3. Hukuk Dairesi 2017/16816 E. , 2017/18177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet-çeyiz eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine;temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan ... ile 2007 yılında evlenip 2013 yılında boşandıklarını, mahkemeye sunacakları fotoğraflardan anlaşılacağı üzere kendisine 24 adet burma bilezik, 1 adet (üzerinde 22 adet küçük altın olan) kolçak bileklik ve yüklü miktarda para takıldığını, tüm para ve ziynet eşyalarını davalı tarafa verdiğini,davalının da kendisine bir minibüs ile bir adet üzerinde yapı bulunan arsa aldığını, bu yatırımları yapan davalı tarafın kendisine hiçbir açıklama yapmadığını, bu malların kimin üzerine yapıldığını bilmediğini,davalının üzerine olmasa bile diğer davalılar olan annesi ... ve babası ..."ın üzerine tapulandığını, evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılacağını ileri sürerek, davaya konu edilen ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının tarafına aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;29.06.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 63.613 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar,eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,yine davalılardan ... ve ... davalılardan ... baba ve annesi olup davaya konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile paraların bu kişilere teslim edilmediği gibi taraflar arasında bu konuda düzenlenen bir çeyiz senedinin de bulunmadığını,yine bu davalıların kendi müstakil evlerinde oturduklarını,bu nedenle davalılardan ... ve ...a yönünden husumetten ret gerektiğini,esas yönünden ise,davacının davaya konu ettiği çeyiz eşyalarını dava dilekçesinde açıklamadığını,davacının müşterek konuttan davalının izni ve bilgisi olmadan tüm ev eşyalarını ve ziynetlerini de alarak baba evine gittiğini,davalı ..."da ziynet,çeyiz eşyası ve
para bulunmadığını,ilgili arsanın davalılardan ... adına kayıtlı olup babası olan davalı ... tarafından alındığını,diğer bahsi geçen minibüsün de davalılardan ... ve ... verdiği paralarla davalı ... tarafından satın alındığını ve kısa süre sonra da davalı ... tarafından satıldığını,taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından davacının avans faizi talebinin de yerinde olmadığını savunarak,davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile;2 adet 30 gr. bilezik(4.860 TL),5 adet 20 gr. bilezik (8.100 TL), 3 adet 15 gr. bilezik (3.645 TL),1 adet 7 gr. bilezik (567 TL),20 adet çeyrek altın (2.840 TL),2 adet yarımlık altın (1.136 TL) nitelikte ziynet eşyasının davalılardan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 21.148,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;ziynet eşyasında fazlaya dair talebin para ve çeyiz eşyası taleplerinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı tarafça davaya konu ettiği ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafından kendisinden alındığı ve iade edilmediği,söz konusu ziynet eşyaları ile davalılardan ... üzerine bir minibüs ve bir adet daire satın aldığı iddia edilerek eldeki dava açılmış ve mahkemece ziynet eşyasının düğünden sonra davacı tarafından davalıya verildiği, davalı ve diğer davalılar olan anne ve babası tarafından bozdurularak taşınmaz ve minibüs alındığı ve davacıya iade edilmediği gerekçesiyle tüm davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de,dosya kapsamında yer alan boşanma dosyasının da incelenmesi ile, davacı ve davalılardan ... ayrı bir bağımsız konutta ikamet ettikleri,davacı ve davalılar arasında herhangi bir çeyiz senedi ya da mehir senedinin de tanzim edilmediği sabit olmakla, davalılardan ... ve ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalılar yönünden de kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bundan ayrı olarak,davacı taraf dava dilekçesinde faiz talebinde de bulunmasına rağmen mahkemece hüküm altına alınan miktar için faize hükmedilmemesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar ... ve ... yararına bozulmasına,üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.