MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastro ve kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12/02/2013 gün ve 2012/10304 - 2013/1145 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1) Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte bulunduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun olduğundan davacı ... Yönetimi temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2) Kadastro sırasında ... Köyü, 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının edinme sebebi sütunda, taşınmazların İzzet kızı ...’ın zilyet ve tasarrufunda bulunduğu, ancak, taşınmazların orman niteliği taşıdığı gerekçesiyle Orman Yönetimi tarafından kadastro mahkemesinin 2008/46 esas sayılı dosyasında dava açıldığı belirtilerek, tarla niteliğiyle malik hanesi açık bırakılarak tesbit edilmişlerdir.
... Köyü, 122 ada 9 ve 11 parseller ise, tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu ve aynı şekilde kadastro mahkemesinin 2008/46 Esas sayılı dosyasında Orman Yönetimi tarafından dava konusu yapıldığı belirtilerek ham toprak niteliğiyle malik hanesi açık bırakılarak tesbit edilmişlerdir
Mahkemenin Dairenin bozma kararından önce 23/08/2010 gün ve 2008/46 E, 2010/141 K, sayılı ilk kararında, dava konusu ... Köyü 122 ada 8 ve 10 sayılı parsellerin davalı ... adına yapılan tesbitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına; yine aynı kararda dava konusu 122 ada 9 ve 12 (12 parsel somut davada dava konusu değildir, 11 parsel yazılacağı yerde parsel sayısı maddî hata ile 12 olarak yazılmıştır) parsellerin Hazine adına ham toprak vasfıyla yapılan tesbitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
Bu hüküm, davacı Hazine vekili tarafından, kadastro tutanağının edinme sebebi sütunda ... kızı ...’ın zilyet ve tasarrufunda bulunduğu belirtilen 122 ada 8 ve 10 sayılı parseller yönünden temyiz edilmemiştir. Nitekim, Dairenin 10/03/2011 gün ve 2010/16702 E, 2011/2458 K. sayılı kararıyla, kararın birinci bendinde 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirtilerek 122 ada 9 parsel hakkındaki hüküm onanmış, kararın ikinci bendinde ise, “fen bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 28.07.2010 günlü rapora göre Orman Yönetiminin dilekçesine ekli paftada 5 ilâ 10 nolu OTS"lerle çevrili alan içerisinde 122 ada 8, 9, 10 ve 11 nolu parsellerin bulunduğu belirtildiği halde, mahkemece 122 ada 12 parsel hakkında hüküm kurulduğu anlaşıldığı ve bu nedenle; mahkemece, öncelikle dosya fen bilirkişiye
-2-
verilerek, Orman Yönetiminin dava dilekçesine eklediği paftada 5 ilâ 10 nolu OTS"ler içerisinde hangi parsellerin kaldığı tesbit edildikten sonra dava konusu olan başka parseller varsa bu parsellere ait tutanaklar getirtilerek zilyetleri tesbit edilip davaya dahil edilmeli, sunacakları deliller varsa toplanmalı, bu taşınmazlar yönünden de keşif yapılıp eylemli durumları ve konumları belirlenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
Görüleceği üzere, dava konusu 122 ada 8 ve 10 parseller yönünden temyiz talebi bulunmadığı için Daire kararında da temyize konu olmayan bu parsellere değinilmemiştir.
Bozma sonrasında, mahkemece çekişmeli 122 ada 10 sayılı parselin tamamının, 122 ada 8 sayılı parselin ise krokide (8B) ile gösterilen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, 122 ada 8 sayılı parselin (8A) ile gösterilen bölümünün ... adına tesciline, 122 ada 11 sayılı parselin dava konusu edilmediği gerekçesiyle, tutanak aslının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine, Dairenin, 12/02/2013 gün ve 2012/10304 - 2013/1145 sayılı kararıyla, “Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA” karar verilmiştir.
Ancak, mahkemece, karar düzeltmeye konu olan bozma sonrasındaki 26/12/2011 gün ve 2011/277 E, 2011/403 K, sayılı ikinci kararda, ilk kararla temyiz edilmeksizin kesinleşen 122 ada 8 ve 10 parseller hakkında yeniden hüküm kurulduğu ve ayrıca, 122 ada 8 parsel yönünden ilk karardan farklı şekilde hüküm kurulduğu bu kez yapılan inceleme ile görülmüştür.
Bu nedenle, mahkemece ilk kararla temyiz edilmeksizin kesinleşen ... Köyü, 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, ilk karar temyiz edilmeksizin kesinleştiği gerekçesiyle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, temyiz edilmeksizin kesinleşen bu parseller hakkında yeniden hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklandığı gibi mahkemece ilk kararla temyiz edilmeksizin kesinleşen parseller hakkında yeniden hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup, 122 ada 8 ve 10 parseller hakkındaki kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı ... Yönetimi temsilcisinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarla sınırlı olmak üzere kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 122 ada 8 ve 10 parsellere yönelik kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin diğer karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2) Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi temsilcisinin ... Köyü, 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara yönelik karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 12/02/2013 gün ve 2012/10304 - 2013/1145 sayılı onama kararının ... Köyü, 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarla sınırlı olmak üzere kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 122 ada 8 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki 26/12/2011 tarihli ve 2011/277 - 2011/403 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.