Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1966
Karar No: 2020/442
Karar Tarihi: 15.01.2020

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/1966 Esas 2020/442 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde suça sürüklenen çocuğun, mağdure ile rızasıyla 2008 yılı Ekim ayında cinsel ilişkiye girdiği beyanına dayanarak mahkumiyet kararı verildiği ancak suç tarihinin belirsizliği sebebiyle eksik araştırma yapıldığı ve mağdurenin psikolojik durumunun da dikkate alınmadığı hüküm altına alındı. Ayrıca, iddianamede gösterilen eylemler dışında bir eylem için hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu vurgulandı. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK 225/1, 5237 sayılı TCK 30, TCK 43, 5320 sayılı Kanun 8/1, 1412 sayılı CMUK 321.
14. Ceza Dairesi         2016/1966 E.  ,  2020/442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Soruşturma evresinde kollukça ifadesi alınan mağdurenin, 2008 yılı Nisan ayında suça sürüklenen çocukla, ağabeyinin evinde gayri resmi birlikte yaşamaya başlamasının ardından burada kaldığı on gün içinde birden ziyade cinsel ilişkiye girdikten sonra babasının evinde de bir ay kalıp cinsel ilişkiye girmeye devam ettiklerini belirtmesi, suça sürüklenen çocuğun babasının Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/36817 Soruşturma numaralı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla alınan 13.12.2009 tarihli kolluk beyanında oğlu olan suça sürüklenen çocukla mağdure arasında yaşanan dava konusu olayların 2008 yılı Mart ayı içerisinde gerçekleştiğini söylemesi ve suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki savunmalarında mağdure ile rızasıyla 2008 yılı Ekim ayında cinsel ilişkiye girdiklerini beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk ile ağabeyi, babası ve mağdurenin temin edilip gerçekleşen cinsel ilişki tarihi sorularak suç tarihinin belirlenmesi ve bunun mümkün olmaması halinde bu husustaki tereddüt suça sürüklenen çocuk lehine değerlendirilip, 2008 yılı Ekim ayında suçun işlendiği kabul edilerek hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Mağdurenin 22.10.2008 tarihli kolluk ifadesinde psikolojisinin bozuk olmasından dolayı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını beyan etmesi, suça sürüklenen çocuğun mahkeme ifadesinde mağdurenin akıl sağlığının yerinde olmadığına ilişkin ailesi tarafından kendilerine rapor gösterildiğini ifade etmesi ve dosyada bulunan Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 04.12.2012 tarihli yazısında, mağdurenin 15.07.2008 tarihinde "aktivite ve dikkat bozukluğu" tanısıyla, 19.06.2008 ile 29.07.2008 tarihlerinde "hafif zeka geriliği, davranışta ilgi veya tedaviyi gerektirecek derecede anlamlı bozulma" tanılarıyla tedavi gördüğünün bildirilmesi karşısında, dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. ihtisas kuruluna sevk edilip, suç tarihinde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bu durumun hekim olmayanlar ile kendisini tanıyanlar veya çevresinde yaşayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, tespit edilen zeka durumunun kendisine yönelik cinsel istismar eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine etkisi bulunup bulunmadığı ve mağduru bulunduğu eyleme karşı beden veya ruh bakımından kendisini savunup savunamayacağı hususlarında açıklayıcı rapor aldırıldıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Suça sürüklenen çocuğun 21.04.2010 tarihli mahkeme beyanında mağdurenin kendisiyle birlikte olduğu sırada yaşı hususunda yalan söylediğini belirtmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, mağdurenin resmi kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan da görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanması, doğduğunun belirlenmesi durumunda ise olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kabule göre de;
    5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesinde yer alan ""Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir"" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gözetildiğinde, Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 03.02.2009 tarihli iddianamede tek çocuğun nitelikli cinsel istismarı eyleminden kamu davası açıldığı ve atılı suçun zincirleme şekilde işlendiğine dair anlatım da bulunmadığı halde, yazılı şekilde ek savunma hakkı verilerek sanık hakkında belirlenen cezada TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi