Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7687
Karar No: 2014/828
Karar Tarihi: 21.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7687 Esas 2014/828 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/7687 E.  ,  2014/828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında .... Mahallesi, 2419 ada 32 parsel sayılı 2420,79 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.03.2012 gün ve 2012/2721- 4178 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kalıp kalmadığı saptanmalı, orman kadastrosu içinde kaldığının saptanması halinde davanın kabulüne karar verilmeli, taşınmazın orman tahdidinin dışında kaldığı belirlendiği takdirde ise, öncesi, orman niteliği ve hukuki durumu belirlenmeli ve eğimi doğru olarak hesaplanmalı, mahkemenin 2010/519, 2010/513, 2010/632, 2010/531, 2010/643, 2010/491, 2010/629 ve 2010/600 Esas sayılı dosyalarında tarafların ibraz ettiği tapu kayıtlarının taşınmazı ne okudukları belirlenmeli, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, varsa üzerlerindeki ağaçların yaşları dağılımları, cinsleri hususunda rapor alınmalı, taşınmazların bulunduğu 2419 ve 2420 nolu adaların bir bütün halinde yüzölçümleri dikkate alındığında 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesinde belirtilen orman içi açıklık konumunda bulunmadıkları nazara alınmalı, 1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğraflarında çekişmeli yerlerin henüz hiç işlenmemiş durumda olduğu saptandığı takdirde, henüz zilyetlik olgusunun başlamadığı, dolayısıyla zilyetlikle kazanma süresinin dolmadığı düşünülmeli, halen kültürel bir faaliyet bulunup bulunmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, yerel bilirkişi ile zilyetlik tanıkları, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit bilirkişileri de tanık olarak dinlenmeli, gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca getirilen sınırlamanın aşılıp aşılmadığı belirlenmeli...” denilmiştir.
    Yargılama sırasında davalı tarafça 10.06.1935 tarih ve 16 sıra sayılı tapu kaydına dayanmıştır.


    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın dayanılan tapu kaydının miktar fazlası olduğu, ancak zilyetlik şartlarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 26.12.1989 tarihinde yapılan ve 08.06.1990–08.12.1990 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 13 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 4999 sayılı Kanuna göre yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışması 29.01.2010 tarihinde yapılmış ve 02.02.2010 – 02.03.2010 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi