Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1265
Karar No: 2022/3293
Karar Tarihi: 24.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1265 Esas 2022/3293 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/1265 E.  ,  2022/3293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemli davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davalı .... tarafından yayınlanan ... Gazetesi’nin 27/02/2014 ve 19/02/2014 tarihli nüshalarında müvekkili hakkında haber yapıldığını, yapılan haberler sebebiyle tekzip metninin yayınlanmasına dair mahkeme kararına istinaden 30/01/2015 tarihinde tekzip metninin yayınlandığı ve tekzipe konu haberlere de atıf yapılarak aynı tarihli gazetede yeni bir yazı içeriği ile müvekkiline basın yoluyla kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte hakaret edildiğini, ceza yargılaması neticesinde sorumlular hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini belirterek 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve kararın en yüksek tirajlı iki gazetede yayınlanması isteminde bulunmuştur.
    Davalılar vekili, haber içeriğinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK'nun 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
    Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda,basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki, basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Dosya kapsamından; davaya konu haber sebebiyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/120 esas sayılı dosyası ile hakaret suçundan ceza yargılaması yapılarak sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verildiği, istinaf kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi (818 sayılı BK'nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Bu kapsamda, bahsi geçen yasal düzenleme ve basın özgürlüğü hakkında yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu haber içeriğinde kullanılan söz ve ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olmaması ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekirken davaya konu haber içeriği bakımından kesinleşmiş mahkumiyet kararı nazara alınarak BK 74. Madde gereğince maddi vakıanın hukuk hakimini bağlayacağı da açıktır.
    Şu halde; mahkemece davaya konu haber içeriğinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek kişilik haklarına saldırı teşkil eden eylem olmadığı ve fakat ceza mahkemesince maddi vakıa tespiti ile hukuk hakiminin de bağlı olacağı dikkate alınarak olayın gerçekleşme biçimi, davalıların konumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olmuştur. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle HMK 371. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan harcının temyiz eden davacın alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi