3. Hukuk Dairesi 2016/8153 E. , 2017/18366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; .... ili Merkez ... .... Köyü D-400 karayolu kenarında bulunan besi çiftliğinde 250 ton samanın davalı kurumun elektrik tellerinden çıkan yangın sonucu 08.04.2014 tarihinde tamamen yandığını, meydana gelen bu olay sonucunda .... Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Yangın Raporunun, Jandarma Tahkikat Tutanağının ve .... Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün raporlarının bulunduğunu; bu raporlara göre, meydana gelen yangının elektrik tellerinden düşen kıvılcım nedeniyle oluştuğunu, zararın 75.000 TL olduğuna ilişkin raporların düzenlendiğini; rapor doğrultusunda bu zararın sorumlusunun davalı kurum olduğundan dolayı davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL"lik zararın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde; davacının meydana gelen bu zararından davalı..."ın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yangının..."a ait enerji nakil hattından meydana gelmediğini, davacının beyanındaki gibi havanın rüzgârlı olması sebebi ile elektrik tellerinin birbirine değmesi ve bu suretle oluşan kıvılcımın yangına sebebiyet vermesi şeklinde zararın meydana gelmesinin mümkün olmadığını, herhangi bir tel kopması, şartel atma veya elektrik kesintisinin olmadığını, tedaş görevlilerince tanzim edilen ve ekte sunulan tutanakta belirtildiğini; yine, yangının meydana geldiği nokta ile elektrik telleri arasında mesafenin 15 metre olduğunu, bir kıvılcımın 15 metre ilerdeki bir yere sıçramasının mümkün
olmadığını, bunun da yangının elektrik hattından meydana gelmediğini gösterdiğini; şayet elektrik enerji nakil hattındaki bir kusurdan meydana geldiği varsayılsa bile; bu kusurun davalı kuruma değil ... tarafından arıza bakım onarım işleri ile ilgilenen özel bir firmaya ihale edilen dava dışı .... Mühendislik Elekt. İnş Tur. San ve Tic Ltd Şti"ne ait olduğunu ve bu nedenle davanın bu şirkete ihbarının gerektiğini; davacının, meydana gelen zarardan dolayı tam olarak maddi zararının ne kadar olduğunun açık olmadığını, yine zarara sebep olan samanların miktarını ve kendisine ait olduğunu gösterir herhangi bir belgesinin bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi raporundan; olayın meydana geldiği yerin açık alan olduğunu, saman balyalarının ahırın ön cephesinde bulunan çatının bitişiğindeki duvara kadar yığılı olduğu ve elektrik tellerinin altında kaldığını, elektrik tellerinden herhangi bir kıvılcım atması durumunda kıvılcımın saman balyalarının üzerine düşecek mesafede olduğunu, saman balyalarının çabuk alevlenen kuru yanıcı maddeler olduğu için rüzgârlı havada elektrik tellerinin kıvılcım atması durumunda tutuşarak yangın çıkarabileceğini, yanan saman balyalarının telin altında olduğunu, enerji nakil hatlarına yatayda ve düşeyde belirli mesafelerde yaklaşılabileceğini, burada gerilim 1 kv"ın altında olduğu için yatayda 1 metre, düşeyde ise balyaların üstüne yükleme boşaltma için insan çıkabileceğinin varsayılarak 2,5 metre olabileceğini, dava konusu olayda bu mesafesinin ihlal edildiğinin anlaşıldığını ve davalıların kusuru bulunmaması gerekçesiyle; davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar sonucunda saman balyalarının yanması sonucu uğradığı zararların tazminini talep etmiş olup; mahkemece, davacının davasını ispat edemediğinden bahisle reddine karar verilmiş ise de; Jandarma tarafından dinlenen.....ve.... beyanlarında olay günü rüzgârın çok şiddetli olduğunu, yangının ...’a ait elektrik kablolarından çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığına şahit oldukları beyan etmeleri; Jandarma olay yeri tutanağında yanan saman balyaları ile elektrik telleri arasındaki mesafenin yakın olduğunun görüldüğü ifadesi; yargılama sırasında alınan itfaiye bilirkişi raporunda samanların elektrik telleri altında kaldığı, elektrik tellerinden herhangi bir kıvılcım atması durumunda kıvılcımların saman balyalarının üzerine düşecek mesafede olduğu görülmekte olduğu şeklindeki raporu, hep birlikte değerlendirildiğinde; olay günü rüzgârında etkisiyle davalı kuruma ait tellerin birbirine değerek kıvılcım çıkardığı bu kıvılcımında samanların üstüne düşerek yangına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların sorumluluklarını ve kusur oranlarını ayrı ayrı gösterecek şekilde ve Yargıtay denetimine uygun, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra, belirlenecek kusur oranına göre hüküm kurulması, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda gerekli değerlendirme de yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; tüm bu hususlar göz ardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.