3. Hukuk Dairesi 2016/5432 E. , 2017/18402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ..., ..., ... ... mevkii, 26 pafta, 4941 parsel sayılı taşınmazın için ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiğini, satış dosyası ile açık artırma suretiyle satış yapıldığını, 355.000,00 TL bedel ile taşınmazı satın alıp bedelini ödediğini, daha sonra ihalenin esaslı unsurlarında yanıltma olduğundan ihalenin feshi davası açtığını, ihalenin feshine karar verildiğini, bu kararın onandığını ve dosyanın kesinleştiğini, ödenen ihale ve satış bedeli, vergiler, ilan, giderler, harçlar vs. bedellerin iadesi gerektiğini belirterek, davalı ... Hazinesine KDV, damga vergisi, tapu harcı adı altında ödenen toplam 10.749,20 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle tahsiline ve diğer davalılara 1/6’şar pay karşılığı ödenen 59.166 TL’şer ihale bedelin ödendiği tarihten itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ...; kötüniyetli olarak ihalenin feshinin talep edildiğini, ödenen bedelleri talep edilme hakkı olmadığını, satışı yapan Adalet Bakanlığına husumetin yöneltilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ...; davanın iyiniyetli olmadığını, ödenen bedel için satış dosyasında iadesinin talep edilip ödenmemesi halinde icra yoluyla tahsiline başvurulması gerekirken işbu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, faiz talep edilemeyeceğini, temerrüde düşürülmediğini, davacının taşınmazdaki hatayı bilerek satın aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 56.871,85 TL"nin davalı ..."dan, 56.871,85 TL"nin davalı ..."ndan, 56.871,85 TL"nin davalı ... ...,
10.749,25 TL"nin ise davalı ... Hazinesinden alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin diğer tüm istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
Bu madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağrılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
Dava, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi için yapılan ihalenin feshi nedeniyle ödenen bedellerin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; adlarına vekaleten dava açılan ..."nin dava tarihi itibariyle reşit olduğu, ..."nin ise yargılama aşamasında reşit olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ..."nin davaya dahil edilerek bizzat ya da vekilleri marifetiyle davada temsil edilmeleri gerekirken, bu husus resen gözetilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan, davada taraf ve temsilci sıfatı kalmayan davacı ..."nin davacı taraf olarak gösterilip yargılama yapılıp hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenlerine göre, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.