3. Hukuk Dairesi 2013/2376 E. , 2013/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.810,00 TL borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkilinin... Mah. 61066 ada 2 parselde kain 4. Blok 16 numaralı bağımsız bölüm halindeki mesken için ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı idare ...görevlileri tarafından 3.810,00 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini iddia ederek; davalı idarece talep edilen bu miktardan davacının sorumlu tutulmamasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın hak düşürücü süre, zamanaşımı, görev, yetki, husumet ve derdestlik yönlerinden, ayrıca 2464 sayılı Yasanın 87 ve 88. maddeleri ile, ...Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi gereği davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, "3194 sayılı İmar Kanunu 31. maddesine göre; su ve kanalizasyon bağlantıları yapılmayan binalara iskan izni verilmesi mümkün olmadığı gibi, katılma payı ödenmeden bu hizmetlerden yararlanılması da mümkün olmadığından kullanma izni (iskan izni) alınmış bir binaya bir kez daha katılım payının alınmasının yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Davacının davalı kuruma karşı kanal katılım ve şebeke hissesi borcu olarak 388,96 TL den sorumlu olduğunun, bunu aşan miktardan (3.421,04TL) sorumlu olmadığının TESPİTİNE," karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacı tüketici ile davalı idare arasında su aboneliği sözleşmesi aşamasında 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88.maddesi ve Tarifeler Yönetmeliği uyarınca alt yapı giderlerinden olan kanal katılım payı ile şebeke hisse bedeli parasından davacının sorumlu tutulup tutulmayacağı konusunda toplanmaktadır.
Hakim tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, davacı bu bedeli ödediğini ve talebin mükerrer olduğunu iddia ve ispat etmediği halde, gerekçede iskan izni alınırken anılan bedellerin tahsil edilmesi yasa hükmü olup, abonelik için istenen miktarın mükerrer olduğundan bahsedilmesi ve talebin bu nedenle kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
Ayrıca, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır." düzenlemesi getirmiştir. Aynı Yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 89.maddesine göre de, harcamalara katılma payları, bu tür hizmet giderleri... ve...ile ... Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz.
Belediye Gelirleri Kanuna dayalı olarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliğinde de, gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının (arsa vergi değeri üzerinden % 2 oranında) inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında yapı değeri emlak vergi beyanı esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir.
Katılım paylarının hesabına ilişkin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinde formül bulunmakta olup "GAYRİMENKULÜN TOPLAM İNŞAAT ALANI ile METRE TÜL MALİYETİ VE GAYRİMENKULÜN YOLA NAZARAN CEPHESİNİN" esas alınacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda toplam inşaat alanı yerine davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı esas alınarak davacının borçlu olduğu miktar eksik hesaplanmıştır.
O halde mahkemece, aboneliğe başvurulduğu sırada, Yönetmelik 39. maddesi uyarınca arsa vergi değerinin % 2"si oranında kanal katılım payı tahsiline dair evraklar ile ekindeki inşaat ruhsatı ve tahsilat makbuzu dosya içine alınmak suretiyle oradaki belge ve bilgilerden de yararlanmak suretiyle, ödenen avansında mahsubunu içerir, yasa ve yönetmeliğe uygun denetimi mümkün olacak şekilde yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, genel ifadeli ve yönetmelikteki formüle uymayan rapor ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.