Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3807
Karar No: 2013/4556
Karar Tarihi: 18.03.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/3807 Esas 2013/4556 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/3807 E.  ,  2013/4556 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2011 yılında boşandıklarını; boşanma davası sırasında davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte kesildiğini ve davacının boşanma sonucu yoksulluğa düştüğünü belirterek; aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep etmediği için halihazırda nafaka talep etme hakkının bulunmadığını, davacının boşanma ilamında lehine hükmedilen tazminatları faizi ile tahsil etmek suretiyle zenginleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının boşanma davasında sadece tedbir nafakası isteminde bulunduğu; boşanma kararından 6 ay gibi kısa bir süre sonra yoksulluk nafakası davası açtığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bu 6 aylık sürede ani yükselme ve düşüşlerin olmadığı, davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakası ödeyecek kadar iyi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan yoksulluk nafakası istemine ilişkindir.
    Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer"i bir haktır. Yoksulluk nafakasının boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) TMK"nın 178. maddesi hükmü gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilir.

    Türk Medeni Kanunu"nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşulluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 19.01.2011 tarihli ilam ile boşandıkları; boşanma ilamında davalı kocanın tam kusurlu bulunduğu, boşanma davası sırasında kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığından mahkemece nafakaya hükmedilmediği ve bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edildiği, boşanma ilamının 15.05.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının eldeki yoksulluk nafakası davasını 22.06.2012 günü açtığı, davalının temizlik işçisi olarak görev yaptığı, aylık 800,00 TL geliri bulunduğu, davacı kadının ise ev hanımı olup, herhangi bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğu, boşanma davası sırasında talep edilmediği için davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediği, davacı kadının boşanma sonucu yoksulluğa düştüğü; yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için yasanın aradığı tüm koşulların somut olayda gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
    Davacı kadının boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış olması, yoksulluk nafakasından feragat edildiği anlamına gelmez.
    O halde mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile, günün ekonomik koşullarına göre; TMK"nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkeside nazara alınarak davacı kadın lehine uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi