Esas No: 2021/10983
Karar No: 2022/3055
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10983 Esas 2022/3055 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10983 E. , 2022/3055 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 02/05/2019 tarih 2019/İHK-4928 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin sigortasız araçta yolcu konumunda olduğunu, sigortasız aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.900,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile tahsilini talep etmiş; ıslahla toplam talebini 72.810,88 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 65.529,80 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 65.629,80 TL tazminatın 12/09/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulüne, 43.686,52 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 43.786,52 TL tazminatın 12/09/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
... Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar Güvence Hesabından talep edilebilir. Aynı yönetmeliğin “Rücû hakkının kullanılması” başlıklı 14. maddesinin 16.maddesi (a) bendi uyarınca da, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle, zorunlu sigortasını yaptırmayan kişilere veya zarardan sorumlu kişilere davacının rücu hakkı vardır. Güvence Hesabının rücu edebileceği tazminat tutarı, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Dosyanın incelenmesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyetince, hükme esas alınan hesap raporunda davacı başvuranın zararı 145.656,60 TL olarak belirlenmiş, bu miktardan davalıca davacı başvurana 14.09.2018 tarihinde ödenen 70.724,00 TL güncellenerek mahsup edilmiş ve neticeten 72.810,88 TL hesaplanmıştır. Daha sonra Uyuşmazlık Hakem Heyetince belirlenen bu miktardan davacının alkollü sürücünün aracına binme eylemi nedeniyle davalı lehine %10 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilinin itirazı ise İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiş olup, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı yan için hesaplanan 72.810,88 TL bakiye zarardan %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında alkollü sürücünün aracına binme eylemi nedeniyle davalı lehine müterafik kusur indirimi yapılmış olup, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
İtiraz Hakem Heyetince; öncelikle hesap raporunda belirlenen miktardan davalı lehine yapılan %20 oranında hatır taşıması indirimi ve %20 oranında alkollü sürücünün aracına binme eylemi nedeniyle müterafik kusurun mahsup edilmesi ve gerçek zararın bu şekilde tespiti, daha sonra davalı tarafından evvelce yapılan kısmi ödemenin mahsup edilmesi ve varılacak sonuca göre hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.
3- Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/02/2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Borçlar kanunu haksız fiil tazminatını düzenlerken (T.B.K. 49 ve devamı maddeleri) zararın ispatı ve belirlenmesinin (50. Md.) nasıl olacağını açıklamış, tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin bu zararı belirleyeceğini öngörmüştür. Zarar belirlenirken bir takım veriler kullanılacaktır. (Türüne göre zararın kapsamı- gelir -kusur ödeme varsa vs.) Ayrıca haksız fiil sorumlusu tarafından ödemenin denkleştirici adalet gereği zarardan düşürülmesi gerekecektir. Bütün bu hesaplamalar (zararın belirlenmesi) H.M.K. 266 md. uyarınca genellikle bilirkişi marifetiyle olacaktır. Hakim önüne gelen zarardan somut olaya ve savunmaya göre (hatır taşıması) zararı artırıcı nedenler varsa (müterafik kusur) bununla ilgili bilgi ve belgeleri değerlendirip kendisi tazminatı belirleyecektir. TBK. 51. md. başlığı "tazminat" ve belirlenmesi "52. maddesi ise" tazminatın indirilmesi" ile ilgilidir. Bu maddelerin gerekçelerine bakıldığında bizzat hakimin değerlendireceği konulardır. Zararın belirlenmesi sırasında T.B.K.- 51-52 (43-44) maddelerin uygulanarak bilirkişiden rapor alırsak hakimin takdirinde olan hususlarda bilirkişi raporuna değer vermiş oluruz. Bu husus tazminat hukuk eserlerinde de (M.Reşit Karahasan) incelenmiş "zarar ile tazminat arasındaki farkı şu biçimde açıklanmıştır. "Borçlar hukukunda zarar ve tazminat kavramlarının ayrı ayrı yeri ve sonuçları vardır. Zarar, mal varlığındaki eksilmeyi tazminat ise sorumluluğun kapsamını tesbit eder. Bu nedenle tazminat zarar miktarına eşit olabileceği gibi ondan eksikte olabilir. B.K 43-44 maddeleri ile getirilen düzenleme sorumlunun zararı ne ölçüde yükleneceğini belirlemek içindir. Bu nedenle davalı ödemesi de gözönünde tutularak zarar kesin olarak belirlendikten sonra B.K. 43-44 maddelerinin somut olay içinde tartışılması ve araştırılmasını gerekir. Şayet olay içinde belirtilen yasa hükümlerine uygun indirim sebeplerinin varlığı tesbit edilirse "tazminat başka bir deyişle hükmedilecek miktar zarardan az olacaktır. 17. ve 4. H.D önceki içtihatları bu yöndedir.
Zararı gidermekle yükümlü Haksız fiil sorumlusu olay tarihinde temerrüde düşmüş olup sonraki tarihlerde yaptığı ödemeyi "zararın" belirlenmesi sırasında değil "tazminatın" hakim tarafından varsa B.K. 51-52 (43-44) maddeleri uygulandıktan sonra davacının aleyhine olacak biçimde mahsup edilmesi gerekçesiyle itiraz hakem heyeti kararının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.