20. Hukuk Dairesi 2014/121 E. , 2014/1130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşları vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, mahkemeye sunduğu 04.04.2006 tarihli dava dilekçesinde; ... Köyü ... (...) mevkiinde bulunan 12 dönümlük taşınmazının irsen intikalen 100 yıla yakın malik sıfatıyla kullanmakta iken müvekkilinin ailesinin ..."a gitmesini fırsat bilerek davalılardan Köy Muhtarı ... ve kardeşi ... tarafından diğer davalılardan ..."a ve ..."a haricen satılıp onlar tarafından sürülmekte olduğu gerekçesiyle davalıların haksız elatmasının önlenmesini istemiştir.
Yargılama sırasında 2008 yılında yapılan kadastroda dava edilen taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle mahkemece görevsizlik kararı verilerek tutanaklar ekleriyle birlikte kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Davacı ... ise, 2009/338 Esasta Kadastro Mahkemesine sunduğu 08.05.2009 tarihli dilekçesinde; ... Köyü 147 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesbitinin yapıldığını, oysa bu taşınmaz içinde kalan dilekçede hudutları yazılı taşınmazı ... ve kardeşi ..."ten bedeli mukabilinde haricen satış senedi ile 04.04.2005 tarihinde satın alarak zilyedliğini devraldığını, o tarihten beridir de ekip biçmekte olduğunu, tesbitin iptali ile adına tescilini istemiş, eldeki dava dosyası ile birleştirilmiştir. ... Köyü 147 ada 1 parsel sayılı 1355428.74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına, 376 ada 1 parsel sayılı 173571.95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliği ile Hazine adına, 376 ada 2 parsel sayılı 3461.53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davalı Hazine, 24.09.2010 tarihli oturumda 376 ada 2 sayılı parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve bu parsele yönelik gerçek kişilerin davasının reddine ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Aynı oturumda dinlenen dahili davalı ... imzalı beyanında her nekadar 376 ada 2 sayılı parsel kadastroda adına tesbiti yapılmışsa da böyle bir taşınmazı olmadığını ve kendisine ait ... İlçesi ... Mevkiinde 170 ada 2 ve 3 parsel numaralı taşınmazları olduğunu ve kendi adına tesbitinin doğru yapıldığını söylemiştir. Davacı ..."ın, dava ettiği fen bilirkişisi raporuna göre (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerler 147 ada 1 numaralı orman parseli içinde, (C) ve (D) harfleri
-2-
ile gösterilen yerler ise hali arazi niteliği ile Hazine adına tesbiti yapılan 376 ada 1 numaralı parsel içinde çıkmıştır. ..., davasından ... lehine feragat etmiştir.
Mahkemece; 1- Davacı ..."ın davasının vaki feragat nedeniyle, davacı ..."ın davasının ise esastan reddine, 2- Davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde kain 147 ada 1 sayılı parsel ile ... Mahallesi, ... Mevkiisinde kain 376 ada 1 nolu parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline, 3- Davaya konu diğer taşınmaz olan ... Beldesi .... Mahallesi ... Mevkiinde kain 376 ada 2 nolu parsel açısından müdahil davacı Hazinenin davasının kabülüne, tesbitinin iptali ile tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 4- Karar kesinleştiğinde dosyanın ... Tapu Sicil Müdürlüğü"ne gönderilmesine, 5- Alınması gerekli harçtan peşin alınan 15.60 TL"nin mahsubu ile bakiye kalan 1.55 TL harcın davacı ... ve davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına, 6- Davacı ve davalıların yapmış oldukları masrafların kendileri üzerinde bırakılmasına, 7- Dahili davalı Hazine davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereği davanın önemi vekilin sarf ettiği emek tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği hak ve eşitlik kuralları gözönünde tutularak AAÜT dikkate alınarak 200 TL vekâlet ücretinin davacı ... ve davalılardan alınarak dahili davalı Hazineye verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar ... ve Arkadaşları vekili tarafından parsel numarası belirtmeksizin dava ettikleri taşınmazları .... Ailesinden 2002 yılında satın aldıklarını ve tarım arazisi olarak ekilip biçildiğini ve orman olmadığını ileri sürerek, davalı ... Yönetimi vekili tarafından da 376 ada 2 sayılı parsel yönünden orman sayılan yer olduğu iddiası ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
1) Davalı ... Yönetimi vekilinin, 376 ada 2 sayılı parsele ilişkin temyizi yönünden;
Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanuna göre tarla olarak gerçek kişi adına yapılan tesbitine itiraz etmediği gibi, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi bağlamında harcını yatırmak suretiyle usûlünce davacı sıfatı ile davaya bu parsel yönünden bir katılımı da yoktur. 147 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesbiti nedeniyle kanunî hasım konumunda davaya katılmış olması, Orman Yönetimine gerçek kişiler adına tesbiti yapılan taşınmazlar yönünden taraf sıfatı kazandırmaz. Temyiz yetkisi, kararda temyize konu parselin taraflarına ait olup, usûlünce 376 ada 2 sayılı parselde taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine karar vemek gerekmiştir.
2) Davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyizleri yönünden;
a) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 147 ada 1 parsel numaralı taşınmazın kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve dava edilen fen bilirkişisi krokisinde (A ve B) harfleri ile gösterilen bölümlerin orman sayılmayan alanda kaldığı belirlenmişse de ziraat raporuna göre 4-5 yıl önce tarımsal faaliyete başlandığı ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre zilyedlikle mülk edinme koşulları davacılar yararına oluşmadığından bu bölümlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanun uygun bulunan hükmün 147 ada 1 parsel yönünden onanması gerekmiştir.
b) 376 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi krokisinde (C ve D) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik ve 376 ada 2 sayılı parsele yönelik temyizlerine gelince;
Uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 376 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve dava edilen fen bilirkişisi krokisinde (C ve D) harfleri ile gösterilen bölümlerin orman sayılmayan alanda kaldığı belirlenmiş, ancak ziraat bilirkişisi taşınmazın bu bölümleri hakkında ve 376 ada 2 sayılı parsel hakkında inceleme yapmamış ve raporunda mütalaa vermemiş, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
-3-
Bu nedenle; mahkemece, davacıların varsa dayandıkları vergi kayıtları satış senetleri ve komşu parsel tutanakları ve revizyon kayıtları getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında seçilecek bir ziraat mühendisi ve iki fen elemanı yardımıyla ve seçilecek yaşlı yerel bilirkişiler marifetiyle 376 ada 2 sayılı taşınmazın tamamı ile 376 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi krokisinde (C ve D) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde yeniden yapılacak keşif ve incelemede, davacı tarafın dayandığı kayıt ve belgeler uygulanmalı, mevkii ve hudutları irdelenmeli, varsa komşu parsellerin kayıtları da uygulanmak suretiyle denetlenmeli ve böylece zilyedlik devri senedinin kapsamı belirlenmeli, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı ve ne şekilde kullanıldığı davacılara ne şekilde geçtiği, kullanımın süresi ve kullanımın ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazların tesbitteki niteliğinin hali arazi olması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklardan öncesi sorulmalı ve soyut ifadelerle değil maddî olaylara dayalı araştırma ile ifadeleri alınmalıdır. Ayrıca, ziraat bilirkişiden taşınmazların hali hazır durumu, bitki örtüsü, tarım elverişli arazilerden olup olmadığı ve zeminden toprak numuneleri de alınarak bilimsel araştırma ve incelemeye dayalı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan tüm deliller dikkate alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişilerin yetersiz uygulama ve raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; 376 ada 2 sayılı parsele yönelik açılan davada usulünce taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Yönetimin yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Yukarıda 2 numaralı bendin (a) fıkrasında açıklanan nedenlerle; gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 147 ada 1 sayılı parsel yönünden ONANMASINA,
3) Yukarıda 2 numaralı bendin (b) fıkrasında açıklanan nedenlerle; gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 376 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi krokisinde (C ve D) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik ve 376 ada 2 sayılı parselin tamamına yönelik olarak BOZULMASINA 27/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.