Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/23985
Karar No: 2022/3003
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23985 Esas 2022/3003 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/23985 E.  ,  2022/3003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın davacılar ... ,... ve ... vekili ve davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk dairesi'nin 16/10/2019 tarih ve 2017/417E-2019/9499K sayılı ilamında "eldeki davanın açıldığı tarihin 15/07/2015 olduğu ve SGK aleyhine dava açılmadığı gözetildiğinde, usule aykırı biçimde SGK'nın davaya dahil edilerek hakkında hüküm tesisinin doğru olmadığı, dava 2918 sayılı Yasanın değişik 98.maddesinin yürürlüğünden sonra açılmış olup bu davada davacılardan ... ve ... için ileride yapılacak estetik tedavi giderleri talep edildiği,dava konusu estetik giderleri, henüz özel veya resmi sağlık kurumlarının sundukları bir hizmet bedeli olmadığından ileride sarfedilecek bu tür tedavi giderleri 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında bulunmadığından davalı Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olmadığını, sürücü-işleten ve ...'nin sorumlulukları devam ettiği, Sosyal Güvenlik Kurumu'na husumet yöneltilemeyeceği, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu dikkate alındığında dava tarihi olan 15.07.2015 tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı bu nedenle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerektiği"belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile;davacı ... açısından 13.977,99 TL bakıcı giderinin davalılar ... (...) Sigorta A.Ş(poliçe limiti ile sınırlı) ve ...'dan, ...(...) Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi 10/02/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi, ... yönünden olay tarihi olan 25/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'na verilmesine, davacı ... açısından kazanç kaybı ve bakıcı gideri yönünden haklar saklı olmak üzere 2250,00 TL estetik masrafının davalılar ... (...) Sigorta A.Ş (poliçe limiti ile sınırlı) ve ...'dan, ... (...) Sigorta A.Ş
    yönünden temerrüt tarihi 10/02/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi, ... yönünden olay tarihi olan 25/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...' e verilmesine, davacı ... açısından kazanç kaybı ve bakıcı gideri yönünden haklar saklı olmak üzere 2500,00 TL estetik masrafının davalılar ...(...) Sigorta A.Ş(poliçe limiti ile sınırlı) ve ...'dan, ...(...) Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi 10/02/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi, ... yönünden olay tarihi olan 25/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'a verilmesine,Davacı Yazgül Kıvanç açısından mahkememizin 2015/353 Esas 2016/393 Karar 12/05/2016 tarihli kararın kesin olması nedeniylekarar verilmesine yer olmadığına, SGK yönünden dahili davalı sıfatının silinerek karar verilmesine yer olmadığına,karar verilmiş, davalı ... Sigorta AŞ vekili ile davacılar ..., ... ve ... vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    1-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Davacılardan ... vekili, kazadan kaynaklı olarak dava dilekçesinde diğer talepleri ile birlikte ayrıca 5.000,00TL belgesiz tedavi gideri talebinde bulunmuştur.Adı geçen davacı vekili 18/04/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile de 5.000,00TL tedavi gideri,13.977,99TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 18.977,99TL nin davalılar ... ve ...(...) Sigorta AŞ'den müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
    Mahkemece yargılama aşamasında alınana 15/01/2016 tarihli Prof .Dr. ... 'nin raporu ve 18/04/2016 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacı ...'nın belgesiz tedavi giderlerinden kaynaklı 5.000,00TL maddi zararı bulunduğu rapor edilmiştir. Mahkemece gerekçede bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm tesis edildiği belirtilmiş ise de davacı ...'nın 5.000,00TL belgesiz tedavi giderleri talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken gerekçe-hüküm çelişkisi içerecek şekilde davacı ...'nın 5.000,00TL belgesiz tedavi giderleri talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadan karar verilmesi doğru olmamış, kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre; Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur TBK'nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 130. maddesine göre; "Kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarda yük üzerinde insan taşınması yasaktır.
    Gerekli hallerde, kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarla;
    a) Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen ölçülere uygun oturma yerleri yapılması,
    b) Kasa kenarlarının düşmeyi önleyecek şekilde kapalı ve üzerinin örtülü olması,
    Şartıyla taşıma sınırının her tonu için 2 yolcu taşınabilir.
    c) Kısa mesafelerde işçi taşınmasında kullanılacaklar için, kasanın yanı ve arka kapaklarının 90 cm. yükseklikte ve sağlam şekilde kapalı olması, karoser zemininden itibaren en az 120 santimetre yüksekliğinde elle tutulacak sağlam bir korkuluğunun bulunması şartı ile taşıma sınırının her tonu için ayakta 2 yolcu (işçi) taşınabilir. Bu amaçla kullanılan araçların üzeri açık olabilir.
    d) Yükle birlikte yolcu ve hizmetlilerin taşınmasında aşağıdaki esaslara uyulması mecburidir.
    1) Yüklerin sağlam olarak yerleştirilmiş ve bağlanmış olması,
    2) Kasanın yan ve arka kapaklarının kapalı olması,
    3) Yolcuların kasa içinde ayrılacak bir yerde oturtulması,
    4) Yüklerin üzerine hiçbir şekilde yolcu bindirilmemesi,
    şartıyla yükle birlikte yolcu taşınabilir."
    Somut olayda;davacıların traktöre bağlı römorkta yolculuk ettiği esnada,kaşı aracın römorka arkadan çarpması sonucunda ,traktörün ve römorkun devrilmesi sonucu ,davacıların yaralandığı anlaşılmıştır. Davalı vekili, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece bu husus tartışılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda; mahkemece ceza dosyası içerisindeki beyanlar ve savunmalar da gözetilerek davalının müterafik kusur savunması üzerinde durularak, traktör römorkunda yolculuk etmelerinden dolayı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44. md.) uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekip gerekmediği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre davacı ... vekilinin ve davalı ... AŞ vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin ve (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin ve Davalı ... AŞ vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ..., ... ve ... ile davalıya geri verilmesine, 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi