10. Hukuk Dairesi 2016/10092 E. , 2016/11835 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanun’un 79’uncu maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur.
Davacı, Samsun ve çevresindeki İl ve İlçelerde 9.5.1983 ile 27.11.2007 tarihleri arasında Telekom"a ait işyerlerinde kesintisiz bakım işçisi olarak çalıştığı halde, Kuruma eksik bildirilen 1984/1; 1985/1,2,3; 1986/1; 1988/3; 1989/3; 1990/2; 1991/2; 1992/2-3; 1994/3 ve 1995/1. dönemlerinde çalıştığının tespitini istemiş olup, 19.7.2010 tarihli dilekçesi ile, 1984/1. Dönem çalışmaları yönünden talepten vazgeçmiş, mahkemece; davacının dava döneminde geçici işçi olarak çalıştığı, sürekli çalışma iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada; Mahkemece verilen ilk kararın, Dairemizin Kararı ile yeterli araştırmanın yapılmaması nedeniyle bozulmasına karar verilmesi üzerine, mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilemez.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı işveren tarafından 1995 yılına kadar 42 adet işe giriş bildirgesi verildiği halde, bildirgelerde bildirilen işe giriş tarihleri ile sigorta hizmet cetvelindeki işe giriş tarihleri ve işyeri sicil numaralarının uyumlu olmadığı, dosya içerisindeki kıdem tazminatına esas belgede, işe giriş tarihi olan 09.05.1983 tarihinden itibaren, 22 yıl 9 ay 2 gün hizmeti bulunduğu ve yıllık izin süresine ilişkin belgede ise, 09.05.1983 ile 15.06.2005 tarihleri arasında 1984 yılından 20 gün kullanılmayan izin süresi olduğu, 15.03.1989 tarihli yıllık izin belgesinde de 5 yıl hizmeti bulunmakla, 24 iş günü izni bulunduğunun kayıt altına alındığı, bozma sonrası getirtilen işyeri dosyasında, dava dönemine ilişkin çok sayıda geçici iş sözleşmeleri ile 01.11.2001 ve 16.10.2006 tarihli belirsiz süreli hizmet sözleşmeleri olduğu anlaşıldığından, sözkonusu belgelerdeki bu çelişkiler karşısında, önceki bozma ilamımızda da belirttiğimiz üzere, davacının çalışmalarının kesintili mi, yoksa, sürekli mi olduğu konusundaki çelişkinin giderilemediği görülmektedir. Mahkemece yapılacak iş; söz konusu çelişkiyi gidermeye yönelik detaylı araştırma yapılmalı, bu kapsamda; davalı işyerlerinin kamu kuruluşu niteliğinde olması nedeniyle, sigortalının çalışma olgusunu ortaya koyacak şekilde, işyerinde yürüttüğü çalışmalara ilişkin resmi nitelikteki yazılı deliller (çalışmanın geçtiği iddia edilen dönemin tamamına ilişkin prim bordroları, işveren nezdindeki puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları vs) eksiksiz olarak toplanmalı, gerekirse resen belirlenecek başkaca bordro tanıkları da dinlenmeli, böylece çalışmanın süresi, kesintili mi, yoksa sürekli mi olduğu hususu net olarak açıklığa kavuşturularak, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.