16. Hukuk Dairesi 2014/18333 E. , 2015/10307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/53-2013/280
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu E. Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 103 parsel sayılı 42200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz uzun zamandır ekilip biçilmemesi nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve 29.01.2002 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı K.. K.., irsen intikal, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında muris Esma mirasçıları davaya dahil ettirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 113 ada 103 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile Esma mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Esma mirasçıları yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaza komşu 113 ada 3 sayılı parsel hükmen mera olarak sınırlandırıldığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Ayrıca taşınmaz başında 15.12.2011 tarihinde yapılan keşifte taşınmazın 5 dönümlük kısmının ekilip biçildiği, büyük kısmının ekilip biçilmediği ve hiç kullanılmadığı beyan edilmiş, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi raporunda zilyet edinilen alanın (B) harfi ile gösterilen 8137 metrekare geldiği, (A) harfi ile gösterilen 34027 metrekarelik alanın zilyet edinilmediği, ziraat bilirkişi raporunda da taşınmazın % 15 eğime sahip yaklaşık 5 dekarlık kısmının buğday ekili olduğu, diğer kısmının ise meşelik olduğu tarımsal faaliyette bulunulmadığını belirtmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklar duruşmaya çağrılmış, bu kez duruşmada zilyetlik hususunda çelişkili beyanda bulundukları halde çelişki giderilmeden karar verilmiş, gayrimenkul davalarında yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi gerektiği düşünülmemiştir. Beyan ve raporlar karşısında taşınmazın tamamında zilyetlikle mülk edinme şartlarının ne şekilde gerçekleştiği anlaşılamamaktadır. Taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümün meşelik olduğu raporda belirtildiği halde yöntemince orman araştırması yapılmamıştır. Ayrıca taşınmazda zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, sürdürülüş biçimi ve taşınmazın niteliği ile ilgili hava fotoğrafları getirtilerek uzman bilirkişi ile inceleme yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için tespit tarihinden geriye doğru en az 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait ve yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden, bölgeyle ilgili orman tahdit harita ve mazbataları, orman kadastrosu yapılmamış ise 1/25.000 ölçekli memleket haritası, amenajman planları ve hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde komşu köyde ikamet eden, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, uzman 3 kişilik orman ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyeti ve fen bilirkişi aracılığıyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında orman tahdit harita ve mazbataları, 1/25.000 ölçekli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları yerel bilirkişiler yardımı, uzman orman ve ziraat mühendisleri kurulu aracılığıyla uygulanıp kapsamları ve bu kapsamlara göre taşınmazların konumu belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, taşınmazın bitişiğindeki 113 ada 3 sayılı meranın devamı olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı, arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya orman sayılan yerlerden olup olmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, hangi tarihten beri ne suretle tasarruf edildiği, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, tamamı üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, uzman orman ve ziraat mühendisleri kurulundan arazilerin niteliğini ve zilyetlikle mülk edilebilecek yerlerden olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı, komşu mera parseli ile arasında ayırıcı sabit ve doğal sınır bulunup bulunmadığını belirtir krokili rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fotogrametri ve jeodezi mühendisleri bilirkişi kurulundan belirtilen hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile incelenmesi suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğünden gelen paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, taşınmazın niteliği ve kullanım süresi ve ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesi, ziraatçi bilirkişilerden taşınmazın niteliği konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.