3. Hukuk Dairesi 2013/2717 E. , 2013/4881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacının .... Ada ...Parselin maliki ve ... Ada ... parselin zilyedi olduğunu, satın alınırken 12 dönümlük diye bütününün kendisine satıldığını ve burayı davacının ağaçlandırdığını, 94 parseldeki ağaçların tamamını iyiniyetli olarak (kendi arazisi zannederek) yetiştirdiğini, bu parselin öncesi hazineye ait iken Belediyeye geçtiğini ve belediyenin de davalıya sattığını belirterek, ağaçlar ve taşınmaza kattığı artı değere ilişkin olarak 15.000 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında ve karşı davada; davalıya ait 46 parselin yolu bulunmadığından, Belediyeden 214 Ada- 63 parseli davalının satın aldığını ve tevhitle 214 Ada 94 parselin oluştuğunu (28.06.2005 tarihinde), talebin yersiz olduğunu, belediyeden boş olarak satın aldığını belirterek, davanın reddini dilemiş, karşı davada ise 20.000 TL ecrimisilin tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; arazinin mülkiyetinin arazi üzerinde dikilen şeylere de şamil olduğu, taşınmazın başkasına ferağı halinde, alıcıdan ağaçlar için bir hak talep edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca çaplı taşınmaza ağaç dikilmesi durumunda, davacının iyiniyeti söz konusu olamayacağından ağaç bedelinin istenilmesi de mümkün olmadığı (8 H.D. 2009/655 E., 2009/1838 K. 14.04.2009 tarih) gerekçe gösterilerek davanın reddine, karşı davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmazın, Belediyeye ait 63 parsel iken 28.06.2005 tarihinde davalıya satıldığı ve davalıya ait parselle birleştirilerek ... Ada ... parsel olarak davalı adına 28.06.2005 tarihinde tescil edildiği ihtilafsızdır. Tanık beyanlarına göre de ağaçlar davacı tarafından dikilip yetiştirilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ve davalının taşınmazında bulunan elma ağaçları yönünden davalının sebepsiz zenginleşmediği noktasında toplanmaktadır.
TMK.nun 729/1.maddesinin yollaması ile 722/1.maddesinde; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.” Aynı kanunun 723/3.maddesinde ise “...malzeme sahibi iyiniyeti değilse hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.” denilmekte ise de bu hükümde yer alan hak aynı hak niteliğinde olmayıp, şahsi hak (alacak hakkı) dır. Bu hak (723.maddeye dayanılarak) taşınmazı alan yeni malike karşı ileri sürülemez.
Bu durumda; davacı, BK.nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabilir. BK.nun 61 v.d.maddeleri gereğince, “hukuken geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir başkasının malvarlığından (davacının) istifade ederek kendi malvarlığını artıran kimse (davalı) elde ettiği kazanımı geri vermek zorundadır.”
Buna göre; davacının dikip yetiştirdiği ve davalıya ait 94 parsel içinde kalan ağaçlar yönünden bunların mülkiyetini kazanan davalının (belediyeden boş arsa olarak satın aldığı savunması da değerlendirilerek) BK.nun 61 vd.maddeleri gereğince sebepsiz zenginleştiği miktarın iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.