Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/175
Karar No: 2021/10130
Karar Tarihi: 14.10.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/175 Esas 2021/10130 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/175 E.  ,  2021/10130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı şirket ile 05.12.2012 tarihinde imzalanan ...Sitesi Konut Projesi İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi ile bir adet bağımsız bölüm satın aldığını, davalı ...nin de kredi veren konut finansmanı kuruluşu olduğunu, konutun en geç 12 ay içerisinde tesliminin ve teslim edilmemesi halinde rayiç kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu durumda teslim tarihinin en geç 05.12.2013 olduğunu, ancak konutun süresinde teslim edilmediği gibi ayıplı olarak teslim edildiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ayıpsız misliyle değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde 10.000,00 TL bedel indiriminin ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve konutun teslimini, 1.000,00 TL kira tazminatının ticari faiziyle davalılardan tahsilini, 100,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı ...Ş.’den tahsilini istemiş; bilahare 06.01.2016 tarihli dilekçesi ile davalı Banka hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ilk kararında 05.01.2016 tarihli karar ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş; davacının yalnız banka hakkındaki davadan feragat ettiklerini ve diğer davalı hakkındaki davaya devam ettiklerini bildirmesi üzerine davalı şirket hakkındaki davaya devam edilerek bu kez 07.06.2016 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne,
    50.854,00 TL"nin 10.000,00 TL"si için dava tarihinden, 40.854,00 TL"si yönünden ıslah tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline dair verilen kararın davacı ve davalı ...Ş tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 22/02/2018 tarih 2017/3902 Esas, 2018/2302 Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez mahkemenin 07/06/2016 tarihli kararının yok hükmünde olduğu anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 22/02/2018 tarih 2017/3902 Esas 2018/2302 Karar sayılı bozma ilamında ""1-davacı, eldeki dava ile 05.12.2012 tarihli sözleşme ile davalı şirketten satın almış olduğu bağımsız bölümün geç teslimi nedeni ile kira tazminatı, ayıp nedeni ile değer kaybı ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş; davacının davalı banka hakkındaki davasından feragat ettiğini bildirmesi üzerine Mahkemece, 05.01.2016 tarihli kararla davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacının, yalnız davalı banka hakkında davadan feragat ettiklerini, diğer davalı şirket hakkında davaya devam ettiklerini bildirmesi üzerine mahkemece diğer davalı hakkındaki yargılamaya devam edilerek bu kez 07.06.2016 tarihli karar ile davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece verilen 05.01.2016 tarihli ilk karar ile davadan el çekilmiş olup, artık bundan sonra yeni bir hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Dolasıyla mahkemenin davalı şirket hakkındaki 07.06.2016 tarihli kısmen kabul kararı yok hükmünde olup, verilen ilk karar ile davayı bitirip dosyadan el çekilmesine karşın yeni bir hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının ve davalı şirketin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir."" gerekçesinde yer verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak mahkemece verilen 05.01.2016 tarihli ilk karar ile davadan el çekilmiş olup, artık bundan sonra yeni bir hüküm tesis edilmesi mümkün olmadığını,mahkemenin davalı şirket hakkındaki 07.06.2016 tarihli kısmen kabul kararı yok hükmünde olduğunu verilen ilk karar ile davayı bitirip dosyadan el çekilmesine karşın yeni bir hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin 07/06/2016 tarihli kararının yok hükmünde olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/3. (HUMK"nın 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. (HUMK"nın 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. 05.01.2016 tarihinde mahkemece gerekçeli karar yazılmış her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bu gerekçenin tefhimiyle hüküm hukuki varlık kazanmıştır. Mahkemece, 07/06/2016 tarihli kararla dosyadan el çektiği halde, yeniden karar verilmek suretiyle yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratmıştır. Zira, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
    Somut olayda bu durum gözetilerek ... 6. Tüketici Mahkemesi’nin 2014/781-2016/3 karar numaralı kararı Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin
    22/02/2018 tarih 2017/3902 Esas 2018/2302 Karar sayılı ilamı ile yukarıda açıklanan gerekçe ile kamu düzeni ilkesi gözetilerek bozulmuştur. Yargıtay 13.Hukuk Dairesince öncelikle kamu düzenini ilgilendiren bu hususla ilgili bozulmuş olup tarafların diğer temyiz itirazları incelenmemiştir. Hal böyle olunca , mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK"nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nin 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi