16. Hukuk Dairesi 2014/21809 E. , 2015/10446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İMRANLI SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2013/36-2014/52
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “133 ada 529 parsel sayılı taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca eldeki uyuşmazlığa bakma görevi Kadastro Mahkemesine ait olmadığı halde, görevsizlik kararı verilmesinin isabetsizliğine, 136 ada 99 parsel sayılı taşınmazda nizalı 7.342,00 metrekarelik taşınmaz yönünden dosyaya delil olarak sunulan o yer Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/127 Esas, 2009/112 Karar sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası sunulan teknik bilirkişinin 23.6.2009 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 2.837,97 metrekarelik bölüme ilişkin davacı yararına zilyetlikle edinme koşulları oluşmadığı halde bu kısım bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin, nizalı 4.504,03 metrekarelik bölüm bakımından ise bu kısmın niteliği ve davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının yeterince araştırılmamasının isabetsizliği ile, mahkemece taraflara tanık ve tüm delillerini bildirmeleri için süre verildikten sonra yapılacak keşifte ziraat mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle inceleme yaptırılması, yerel bilirkişi ve tanıkların davetiye ile keşif yerine çağrılması ve keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması bu şekilde zilyetlik araştırması yapılmasının gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. Y.. ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif masrafını yatırmadığı bu nedenle davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece verilen kesin süreye riayet etmeyen taraf aleyhine karar verilebilmesi için ara kararda keşif harcı ile yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için uygun bir sürenin bulunması gerekmektedir. Mahkemece, davacı tarafa kesin sürenin verildiği 22.01.2014 tarihli celsede belirtilen hususlar eksiksiz olarak yerine getirilmemiş, mahalli bilirkişi ve tanıkların ne şekilde keşif mahallinde hazır edilecekleri belirtilmemiş, davetiye çıkartılmasına ve mahalli bilirkişilerle, tanıklara ödenecek ücret ve davetiye masrafları hakkında da ara karar oluşturulmamıştır. Ayrıca mahkemece kesin süre verilen celsede davacı tarafın hazır olmadığı, davacılar vekilinin mazeretinin kabul edildiği, ancak davacılar vekiline kesin süre verildiğine dair tebligat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan keşif ara kararının yasaya uygun düzenlenmemesi ve usulüne uygun şekilde kesin süre verilmemesi nedeniyle mahkemenin çekişmeli 133 ada 529 ve 136 ada 99 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin kararı isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de çekişmeli 136 ada 99 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 18.03.2013 tarihli ilamında; dosyaya delil olarak sunulan o yer Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/127 Esas, 2009/112 Karar sayılı dosyasında ibraz edilen 23.06.2009 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 2.837,97 metrekarelik kısım hakkında davanın reddine karar verilmesi gerektiği şeklinde kesin bozma yapıldığı ve mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, hüküm kısmında kesin bozmaya konu (B) bölümü ile ilgili olarak ayrıca hüküm kurulmamış olması da isabetsiz olup, davacı H.. Y.. ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.