Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı,kayden maliki bulunduğu .. ada .. ve.. parsel sayılı taşınmazlara davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, yapıların yıkımına ve 4.000.000.000.TL. ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı,dava konusu taşınmazdaki yapıların imar affından yararlandığını,yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini,hazinenin ancak taşınmazın adına tescil edildiği tarihten itibaren ecrimisil talep edebileceğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dairece;” elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olması doğrudur,ancak,davada ileri sürülen davalı eyleminin haksız fiil niteliğinde bulunduğu,ecrimisil isteğinin ise buna bağlı haksız işgal tazminatına dair olduğu gözetilerek eldeki davada incelenip hüküm altına alınması gerekirken, bu isteğin idari yargının görevinde olduğundan söz edilerek reddedilmesi doğru değildir” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece direnme kararı verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca,”ecrimisil isteği yönünden gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması,hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemece aynı yöne işaret eden özel daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davalı tarafından süresinde temyiz etmiş olmakla,tetkik hakimi .. .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava ve birleşen dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,bozma ilamına uyularak çekişme konusu .. ve .. parsel ile birlikte ıslah ile dava konusu edilen yola yönelik olarak da davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu ..ve .. parsel sayılı taşınmazların kayden davacıya ait bulunduğu,davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı ve ...parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek elatmanın önlenmesi ve yıkım yönündeki davanın mahkemece kabulüne dair hükmün temyizi üzerine dairece onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır..
Diğer taraftan,ecrimisil isteği açısından davacı hazine her ne kadar ..parsel sayılı taşınmaza Menderes Kadastro Mahkemesinin 19.04.2000 tarih,1999/19 esas,2000/14 karar sayılı ilamı ile hükmen malik olmuşsa da,öncesi orman olan taşınmazda hazinenin mülkiyet hakkının dava tarihinden önceki dönemi de kapsadığı belirlenmek suretiyle geriye doğru ecrimisile hükmedilmesinde de isabetsizlik yoktur.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Bozma ilamından sonra,davacı tarafından açılan ve eldeki dava ile birleşen davada, dava konusu edilen .. parsel sayılı taşınmaza,yapılan uygulama sonucu davalının bir müdahalesi bulunmadığının belirlendiği görülmektedir.
Dava konusu .. parsel hakkında daha önce elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne ilişkin karar,dairece onanarak bu yönden hüküm kesinleşmiş olmasına rağmen bu husus göz ardı edilerek yeni hüküm oluşturacak şekilde karar verilmiş olması doğru değil ise de, neticeye etkili olmadığı açıktır.
Davacı hazine,yapılan keşif sonucu elatıldığı saptanan başlangıçta dava konusu edilmeyen yolu da ıslah suretiyle dava konusu etmiş,istek kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Bilindiği üzere;HUMK.nun 87.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin artırılması olanaklı hale gelmişse de, hiç dava konusu edilmeyen bir hususun ıslahla dava konusu haline getirilmesine yasal olanak yoktur.
Hal böyle olunca;..parsel sayılı taşınmaz hakkında elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri konusunda önceden kurulan hükmün kesinleştiği gözetilmek suretiyle karar verilmesine yer olmadığına;ıslah ile dava konusu edilen yol yönünden ve birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.