MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... İlçesi, ... Köyü, 538 parsel sayılı 11800 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden1981 yılında ... adına tesbit edilmiş, yapılan bu tesbitte Orman Yönetiminin orman iddiası ile, Hazinenin Hazineye ait yer olduğu iddiasıyla ve ...’ın bu yerin Hazine yeri olduğu iddiası üzerine komisyonca Tapulama Kanununun 29. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilip tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece Orman Yönetimi ve Hazinenin davalarının esastan, ...’ın davasının husumetten reddi ile taşınmazın tesbit gibi ... adına tesciline ilişkin verilen karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.1993 tarihli ve 1993/1812 E.- 2139 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Yapılan orman araştırmasının yetersiz olduğu, bu nedenle öncelikle memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafı uygulaması çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tesbit edilmesi halinde ise bu kez asliye hukuk mahkemesinin 1968/138 E. – 1979/548 K. ve 1965/244 E.- 1967/154 K. sayılı dosyalarının uygulanıp bu yerle ilgisinin belirlenmesi varsa Hazine tapuları ve vergi kayıtları uygulanıp kapsamının belirlenmesi, ayrıca, taşınmazın yitik kişilerden kalıp kalmadığının araştırılması” gereğine değinilmiştir
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra Hazineye ait tapu ve vergi kayıtlarının asliye hukuk mahkemesine ait kararların bu yerle hiç ilgili bulunmadığı, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak, kaçak yitik kişilerden kaldığı kabul edilerek Hazinenin davasının kabulüne, Orman Yönetiminin davasının reddi ile 538 sayılı parselin tesbit tutanağının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmamaktadır.
1) Davacı ... Yönetiminin temyizi yönünden;
Bozma kararı doğrultusunda yapılan keşif ve alınan uzman orman bilirkişisi raporunda çekişmeli taşınmazın % 2 – 3 eğimli eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık, orman sayılmayan tarım arazisi olduğu anlaşılmakla, Orman Yönetiminin temyiz istemleri yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ...’ün temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli taşınmaz 1981 yılında yapılan kadastro sırasında öncesi ...’e ait iken bu yeri 1970 yılında oğlu ...’e hibe ettiğinden bahisle taşınmazın ... adına tesbitinin yapıldığı bozma kararı öncesi 24/08/1988 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de taşınmazın önceden ekilmeyen BOR hali iken 40 yıl kadar önce ... isimli şahsın bu yeri tarla haline getirdiği, daha sonra davalının babası ..."e kaldığı ve uzun yıllar bu şekilde tarla olarak
-2-
kullandığı, bu yerin Orman Yönetimi, Hazine ve üçünçü kişilerle bir ilgisinin bulunmadığının beyan edildiği, bozma kararından sonra ise yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre ise bu taşınmaz ve çevresinin eskiden Ermeni yerleşim yeri olduğu Kurtuluş Savaşından sonra köyün ve arazilerin boş kaldığının beyan edilmesi üzerine mahkemece bozma sonrası bilirkişilerin soyut beyanları esas alınarak davacı Hazinenin dayandığı tapu kayıtları ve mahkeme kararları kapsamında kalmadıkları kabul edilmekle beraber salt bilirkişi ve tanık beyanına dayalı olarak bu taşınmazın mütegayip eşhastan kaldığı kabul edilerek taşınmaz Hazine adına tescil edilmişse de, mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir.
Dairemizin bozma kararında çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yer olduğunun belirlenmesi halinde bu kez Hazinenin taraf olduğu 1968/138 E. - 1979/548 K ve 1965/244 E. - 1967/154 K. sayılı dosyaların bu yerle ilgisinin araştırılması Hazineye ait tapu kayıtlarının uygulanıp bu yere uyup uymadığının belirlenmesi ve taşınmazın yitik kişilerden kalıp kalmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklığa kavuşturulması ve daha önce dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiş olup, yapılan uygulamada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, uygulanan mahkeme kararlarının bu yerle ilgisi bulunmadığı, Hazineye ait tapuların dava konusu taşınmazı kapsamadığı ve hiç ilgisi bulunmadığı, çekişmeli parselin öncesinin bor- hali arazi olup, uzun zaman önce imar -ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, mütegayip eşhastan kalmasının söz konusu olmadığı anlaşılmakla toplanan tüm bu delillere göre davacı Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddi ile çekişmeli taşınmazın tesbit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Kabule göre de kadastro tesbitine itiraz davalarında kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerektiği halde tesbit tutanağının iptaline karar verilmiş olması da yerinde değildir.
SONUÇ:
1) Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Davalı ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."e iadesine 28/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.