20. Hukuk Dairesi 2013/9672 E. , 2014/1327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, .... Köyü, 267 ada 1, 3 ve 4 parsel, 266 ada 1 parsel, 249 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduklarından malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilip tutanakları 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacılar, ... ve arkadaşları tarafından vergi kaydı, irsen intikal, zilyedlik ve satınalmaya dayanılarak açılan tescil davası görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir. Bu arada davacılar ... ve arkadaşları tarafından 267 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili kadastro mahkemesinde açtıkları dava, bu dava ile birleştirilmiştir. Mahkeme 14/03/2008 gün ve 2005/4 E., 2008/2 K. sayılı kararı ile birleşen dosya davacılarının davasının reddine, ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne ve dava konusu 249 ada 9, 266 ada 1 ve 267 ada 1 sayılı parselin ... mirasçıları adlarına, 267 ada 4 sayılı parselin ... ve Haşim Dim mirasçıları adlarına, 249 ada 10 ve 267 ada 3 sayılı parsellerin Haşim Dim mirasçıları adlarına verasetteki iştirak hükümlerine göre tapuya tesciline karar vermiş, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 10/11/2008 gün ve 2008/11716-15038 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosunun 1945 yılında 4785 sayılı Kanun hükümleri nazara alınmadan 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı, bu durumda, orman tahdit sınırları dışında kalan taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukukî durumlarının kesinleşmiş orman tahdit haritasının uygulanması ile çözümlenemeyeceği, taşınmazların tahdit dışında kalmaları halinde orman sayılan yerlerden olup olmadıklarının belirlenmesi için eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının mahalline uygulanarak taşınmazların bu belgelerdeki konumlarının belirlenmesinin gerektiği, bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendis ve fen bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılması, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde
-2-
2013/9672-2014/1327
kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmesi, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağının sağlanması, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınması, bu yöntemle yapılacak uygulamada çekişmeli taşınmazların kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında kaldıkları saptandığı takdirde, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile 1980 ve 1990 yıllarına ait aktüel durumu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftaları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde 1980 ve 1990"lı yıllara ait aktüel durumu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında özel stareoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazlarda bu yıllarda kullanım olup olmadığının belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra birleşen dosya davacılarının davalarının reddine ilişkin karar kesinleşmiş bulunduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar ... ve müştereklerinin davalarının kabulü ile .... Köyü 249 ada 9 parsel, 266 ada 1 ve 267 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbit krokisindeki şekli, miktarı ve sınırları ile davacılar adına verasette iştirak şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, 267 ada 4 parselin kadastro tespit krokisindeki şekli, miktarı ve sınırları ile ¼’ünün davacılar adlarına, ¾’ünün Haşim Dim mirasçıları olan davalı gerçek kişiler adlarına verasette iştirak şeklinde tapuya kayıt ve tesciline, 249 ada 10 parsel ve 267 ada 3 parsel sayılı taşınmazların taşınmazların kadastro tespit krokisindeki şekli, miktarı ve sınırları ile Haşim Dim mirasçıları adına verasette iştirak şeklinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 09/02/2012 gün ve 2011/17683 E, 2012/1562 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, bu nednle 1945 yılında yapılan orman tahdidine ilişkin tahdit haritası ile eski tarihli ve 1980-1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren hava fotoğrafları ile memleket haritaları bulundukları yerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında bir orman mühendis ve bir fen bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 10/11/2008 gün ve 2008/11716-15038 E.,K. sayılı bozma kararında belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılması, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyedlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerektiği, öncelikle, 1985-1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğraflarında çekişmeli yerlerin henüz hiç işlenmemiş durumda olduğu saptandığı takdirde, henüz zilyedlik olgusunun başlamadığı, dolayısıyla zilyedlikle kazanma süresinin dolmadığının düşünülmesi, tutanak bilirkişilerinin taşınmaz başında dinlenmesi, zilyedliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; gerçek kişiler yararına zilyedlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, mahalli bilirkişiler yeniden dinlenerek çekişmeli 266 ada 1 nolu ve 267 ada 4 nolu parseller yönünden ziraatçı ve orman bilirkişi raporları ile mahalli bilirkişi beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, terkin iradi olup olmadığının değerlendirilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacılar ... mirasçıları tarafından açılan davaların kabulü ile, 249 ada 9, 266 ada 1 ve 267 ada 1 sayılı parselde kayıtlı
taşınmazların kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazların kadastroda belirtilen hudut ve vasıfları dikkate alınarak tarla vasfı ile tamamının ... mirasçıları adına veraset ilâmında belirtilen payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 267 ada 4 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın kadastroda belirtilen hudut ve vasıfları dikkate alınarak tarla vasfı ile 1/4 oranında ... mirasçıları adına veraset ilâmında belirtilen payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 3/4 oranında payın ise Haşim Dim mirasçıları adına veraset ilâmında belirtilen paylar oranında tapuya kayıt ve tesciline, 249 ada 10 ve 267 ada 3 sayılı parsellerde kayıtlı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile taşınmazların kadastroda belirtilen hudut ve vasıfları dikkate alınarak tarla vasfı ile tamamının Haşim Dim mirasçıları adına veraset ilâmında belirtilen paylar oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20/08/1945 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan ve 30.12.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna uzman orman bilirkişisi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 28/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.