11. Hukuk Dairesi 2019/373 E. , 2019/1472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/02/2016 tarih ve 2014/181-2016/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı-karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davalı-karşı davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı karşı davalı vekili asıl davada, müvekkilinin ‘’EGOİSTE’’ ibareli ... adet markanın sahibi olduğunu, davalının, davacı markalarıyla iltibasa sebep olabilecek 2010/18887 numaralı‘’MAXIEGOİSTE’’ ibareli markayı kendi adına tescil ettirdiğini, taraf markalarında yer alan işaretler benzer olduğu gibi, markalar kapsamında yer alan emtiaların da örtüştüğünü, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği de göz önüne alındığında, taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibas tehlikesi bulunduğunu, ayrıca, davalıya ait markanın kötü niyetle tescil ettirildiğini ileri sürerek, davalıya ait markanın, marka kapsamında bulunan ‘koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler’ emtiaları bakımından kısmen hükümsüz kılınmasını talep etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı karşı davacı vekili karşı davada, davacı karşı davalının adına tescilli 166657 numaralı “EGOİSTE”, 2005/46057 numaralı “EGOSİTE+Şekil” ve 2005/46728 numaralı “EGOİSTECLUB” ibareli markaları tescil edildikleri sınıflar bakımından ciddi anlamda kullanmadığını ileri sürerek, zikredilen markaların kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınmasını talep etmiş, asıl davada ise, mesnet gösterilen markalarla, davalıya ait markalar arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebep olabilecek bir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıya ait EGOİSTE ibareli markalar ile, davalıya ait, ‘’MAXIEGOİSTE’’ ibareli marka arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebep olabilecek derecede benzerlik bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davacı karşı davalının kendisine ait ... adet markayı tescilli olduklarını bir takım emtialar yönünden kullanmadığının tespit
edildiği, Anayasa Mahkemesi’nin 2013/147 Esas, 2014/75 Karar sayılı ilamıyla 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin Anayasa’nın 91. maddesine aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmiş
ise de söz konusu düzenlemenin hükümsüzlüğe ilişkin olduğu, iptal yönünden aynı KHK"nın 14. maddesinin halen yürürlükte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı karşı davalıya ait ... adet markanın kararda gösterilen emtialar bakımından kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
Kararı davacı karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davalı karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 556 sayılı KHK’nın markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin 14. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 14.....2016 tarihli 2016/148 E. ve 2016/189 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş olmasına göre, davalı karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, karşı dava, davalıya ait markaların kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınması istemine ilişkindir. Mahkemece, Anayasa Mahkemesi’nin 2013/147 Esas 2014/75 Karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin 42/1-c maddesinin iptal edildiği ancak söz konusu düzenlemenin hükümsüzlüğe ilişkin olduğu, markanın kullanmama nedeniyle iptalini düzenleyen 14. maddesinin halen yürürlükte olduğu gerekçesiyle, davalıya ait markaların kararda gösterilen bir kısım emtia bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karardan sonra, mahkemece hükme dayanak yapılan 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi de Anayasa Mahkemesi’nin 14.....2016 tarihli 2016/148 E. ve 2016/189 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğundan iş bu davanın yasal dayanağını ortadan kalkmıştır. Bu itibarla, Anayasa Mahkemesin’ce verilen iptal kararının kazanılmış hakları ihlal etmemek kaydıyla iş bu davada da gözetilmesi gerektiğinden mahkemece karşı davaya ilişkin olarak verilmiş hükmün re’sen bozulması gerekmiştir.
...- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin aşağıdaki (4) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
4- Ancak, davacı asıl davada, davalıya ait markanın .... sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler” emtiası bakımından kısmen hükümsüz kılınmasını istemesine rağmen, mahkemece 6100 sayılı HMK’nın .... maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde davalıya ait markanın .... sınıfta bulunan tüm mallar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün asıl davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
5-Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalının karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı davada verilmiş olan hükmün davacı karşı davalı yararına re’sen bozulmasına, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada verilen hükmün davalı karşı davacı yararına bozulmasına, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine, .../02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.