Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10197
Karar No: 2014/1460

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10197 Esas 2014/1460 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/10197 E.  ,  2014/1460 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 16/07/2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Orman Yönetimi vekili gelmedi, diğer taraftan davacılar vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R

    Davacılar vekili, 02.03.2009 tarihli dilekçesiyle;..., 660 parsel sayılı 832 m² yüzölçümü ve bağ niteliğiyle ... ve ... adına tapu siciline tescilli olan taşınmazın tamamı ile 25359 ada 4 parsel sayılı 531 m² yüzölçümü ve arsa niteliğiyle.... adına tapu siciline kayıtlı taşınmazların bir kısmının orman ile ilgisi olmadığı halde, davalı yönetim tarafından 2000 yılında yapılıp 27.04.2001 ilâ 27.10.2001 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığını iddia ederek, orman sınırı içine alınma işleminin iptalini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak orman tahdidinin iptaliyle orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, davacılar vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istenmiştir.
    Dava, tapuya dayanılarak 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j maddesinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, orman kadastrosunun iptali davası açabilmek için bir taşınmazda hak sahibi olmanın yeterli görüldüğü, ayrıca taşınmazdaki bütün hak sahiplerinin birlikte dava açmaları gerektiği yönünde kısıtlayıcı bir düzenlemenin getirilmediği, belirtilen kanunî düzenlemeler ile müşterek menfaatlerin korunmasına yönelik davaların müşterek maliklerden biri tarafından açılabileceğine ilişkin 21.06.1944 gün ve 13/30 - 24 sayılı içtihadı birleştirme kararı birlikte yorumlandığında, müşterek maliklerin ayrı ayrı orman kadastrosunun iptali davası açabilecekleri, eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ile arazi kadastro paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla, çekişmeli parsellerin öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden oldukları, gerçek kişiler adına tapulu oldukları gözetilmeden, etrafındaki Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ve Hazine adına kayıtlı parseller ile bir bütün olduğu sanılarak 1986 yılından sonra yeşil kuşak projesi kapsamında ağaçlandırıldıkları, ağaçlandırmanın kısmen başarılı olduğu, tapu sahibi gerçek kişilerin onayı alınmadan, tapuda
    - 2 -
    2013/10197 - 2014/1460

    adlarına kayıtlı taşınmazların kısmen ağaçlandırılmalarının hukuken sonuç doğurmayacağı, davacı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı taşınmazları orman haline dönüştürmeyeceği, ancak; bu yerlerin ağaçlandırılan bölümlerinin davalı yönetim tarafından orman olarak kullanılmak üzere kamulaştırılması olanağı bulunduğu gibi, Hazine tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmazlarla değiştirilmesi yoluna gidilebileceği gözetilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması Nedeniyle 1100.-TL vekâlet ücretinin davalı Orman Yönetiminden alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılar ve katılan Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine 04/02/2014 günü oy çokluğu ile karar verildi.

    (Karşı Oy)



    KARŞI OY

    Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık süre içinde açılan orman tahdidinin iptali davasıdır.
    Dava konusu Çankaya İlçesi, Mühye Köyü 660 sayılı parsel tapuda ... ve Ayşe Sıdıka Duru adına iştirak halde, 25359 ada 4 sayılı parsel Ömer Çıplak (Taşlıoğlu) 162/531, Şemsa Orsan (Taşlıoğlu) 139/531, Naci Şahin 91/531, Tuncay Karakaya 139/531 hisse olarak kayıtlı bulunmaktadır.
    Yüksek Yargıtay"ın ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, taşınmazla ilgili olarak açılan davalarda taşınmaz maliklerinin davada taraf olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 702/2 fıkrasına göre; kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça gerek yönetim gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerekir. 702/son fıkrada ise ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanabilirler.
    Orman tahdidinin iptali davasında paylı mülkiyette tüm paydaşların davada taraf olması zorunlu mudur? Bir paydaşın açtığı dava ile taşınmaz tahdidin dışına çıkarılabilir mi? Dava konusu 660 sayılı parselin elbirliği mülkiyete tâbi ve tüm malikler dava açtığı için sorun yoktur. 25359 ada 4 sayılı parselde durum farklıdır. Hissedarlardan sadece Ömer Çıplak mirasçıları dava açmış, diğer hissedarlar Şemsa Orsan, Naci Şahin, Tuncay Karakaya davada taraf değildir. Dava, bu hissedarlara ihbar dahi edilmemiştir. Mahkemece verilecek karar, taşınmazın tüm maliklerini etkiyecektir. Bu dava, Orman Yönetimi tarafından tahdit içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali davası olarak açılsaydı, o zaman tüm maliklerin davada taraf olmasının zorunlu olduğu konusunda tereddüt olmayacaktı. Dava bir hissadar tarafından açılmışsa, diğerlerinin lehine olacaktır denilerek, hissedarların tamamının taraf olmasına gerek yoktur demek, çelişki yaratacaktır. Medenî Kanunun 702/2 fıkrasına göre, gerek yönetim gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliği zorunludur. Eldeki davada ret kararı verilseydi, bu karar davada taraf olmayanlar yönünden (HMK"nun 303 m.) kesin hüküm oluşturmayacak, ancak diğer malikler yönünden aleyhe durum yataracaktı. 21/06/1944 tarih ve 30/24 sayılı İçtidahi Birleştirme Kararında, bir hissedarın açtığı müdahelenin men"i davasında verilecek hüküm müşterek şeyin tamamına şamil olarak verilir denmektedir. Müdahelenin men"i davasının sadece bir malik tarafından açılabileceği yönünde şüphe yoktur ve uygulama da bu yöndedir. Eldeki dava sadece taşınmazı korumaya yönelik dava değil, aynı zamanda tahdit dışına çıktığında tasarrufa da
    - 3 -
    2013/10197 - 2014/1460

    yöneliktir. Ortakların oy birliği gerekmektedir. Mahkemece davanın, taşınmazın korunmasına yönelik olarak düşünülse bile en azından davanın diğer hissedarlara da bildirilmesi, ihbarı ve dava dilekçesinin tebliğinin yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. Verilen kararın davalı yönetim vekilinin temyiz itirazının kabulu ile bozulması gerektiği düşüncesindeyim.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi