
Esas No: 2016/8847
Karar No: 2016/11690
Karar Tarihi: 20.04.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/8847 Esas 2016/11690 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret zammı farkı, sosyal yardım ile ücret farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, ... Bakanlığına bağlı .... Hastanesinde veri hazırlama ve otomasyon hizmetlerini alan değişen alt işverenler nezdinde çalıştığını, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, en son 2011 yılı Ocak ayında ücretinin düşürüldüğünü iddia ederek ücret zammı farkı, sosyal yardım alacağı, ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının idarenin işçisi olmadığını, davacının yüklenici firmaların işçisi olduğunu, davalı idarenin ihale makamı olduğunu, husumet itirazları bulunduğunu, ayrıca hizmet alım sözleşmelerinde de sorumluluğun yüklenicilerde olduğunun kararlaştırıldığını, bunun dışında idarenin kamu kurumu olması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesi gereğince davacının taleplerinden de sorumlu tutulamayacağını ifade ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyup toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin ücretinin düşürüldüğü ve taleplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dairemizce daha önce karar; “Dosya kapsamında yer alan hizmet cetveline göre davacının hizmet süresi bilirkişice hesaplamaya esas alınan hizmet süresinden daha az bulunmaktadır. Bu şekilde davacının talepleri bakımından fazladan alacağa hükmedilmesi hatalı bulunarak kuruma bildirilen hizmet süresi üzerinden işçilik alacaklarının hesaplanması gerekçesi ile iki kez bozulmuştur.
Mahkeme tarafından bozmaya uyulmasına ve davacının 23.05.2011 tarihinden dava tarihine kadar davalıyla ilgili bir çalışması olmadığı gerek davalı yazısından ve gerekse hizmet cetvelinden anlaşılmasına rağmen eski kararının aynısını vermesi yerinde değildir. İkinci bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporuna göre davacının taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.