9. Hukuk Dairesi 2020/8154 E. , 2020/19810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 11.07.2007-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdine işverence haksız olarak son verilmesine rağmen hak ettiği alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, izin ücreti, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak, belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma öncesi yapılan ilk yargılamada, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2018 tarihli, 2017/15768 Esas ve 2018/23762 Karar sayılı ilamı ile yetkili mahkemenin tespiti hususunda araştırma yapılmak üzere sair hususlar incelenmeksizin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan araştırmada, dava dışı alt işveren Hedef İnşaat Taah. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ibraz edilen 30.01.2020 tarihli yazıya istinaden, davacının son çalıştığı yerin İstanbul olduğu tespit edilerek, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesince yapılan yargılamada, bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporu ve toplanılan delillere dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, davacı, davalıya ait işyerinde 11.07.2007-31.12.2008 ve 09.07.2009-31.12.2010 tarihleri arasında çalışmıştır. Mahkemece, davacının her iki dönem de birer yıl izne hak kazandığı, ilk dönem için 303,33 TL, ikinci dönem için de 385,69 TL izin ücreti ödendiği, ancak davacının gerçek ücretinin bordrolardaki ücretin 2,62 olduğu kabulü ile eksik ödeme yapıldığı gerekçesiyle ilk dönem çalışma için bakiye 491,48 TL; ikinci dönem çalışma için bakiye 555,51 TL olmak üzere toplam 1.046,99 TL yıllık izin alacağı olduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Davacı 01.11.2013 tarihinde dava açmış olup dava dilekçesinde 100 TL yıllık izin ücret talebinde bulunarak 12.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini artırmış, davalıya ıslah dilekçesi 24.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı 25.11.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacının yıllık izin alacağı iş akdinin fesih tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabi olup ilk döneme ilişkin fesih tarihinin 31.12.2008 olması karşısında, ıslah tarihine göre davacının 12.11.2009 tarihi öncesi alacakları zamanaşımına uğramıştır. Davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı bakımından dava dilekçesinde talep miktarı dikkate alındığından, söz konusu alacakların ıslaha karşı zamanaşımı itirazından etkilenmediği anlaşılmakta ise de, yıllık izin alacağının ıslah edilen kısmının zamanaşımına uğradığı dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.