
Esas No: 2021/16543
Karar No: 2022/2674
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16543 Esas 2022/2674 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/16543 E. , 2022/2674 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 29.11.2017 gün, 2015/10714 E- 2017/11143 K sayılı ilamında “....mahkeme gerekçesinde İİK 278, 279 ve 280. maddeleri ayrı ayrı tartışılmadan, dava konusu tasarrufun alacağı semeresiz bırakmak ve alacaklıdan mal kaçırmak kastı ile yapıldığı hususu ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı alacaklı şirketin tam hisse ile dava dışı ...'e ait şirket olup, bu kişinin davalı borçlu şirketin ortağı olan ...'in eşi olduğu, bu şekli ile alacaklı ve borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğu, borçlu şirketin ticaret sicilinden kaydının silindiği, alacaklı şirketin ise yüklü miktarda borcu bulunduğunun tanık beyanları ve ticaret sicil kayıtlarından anlaşıldığı, dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 1243 ada 181 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının A Blok 2. kat 4 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından davalı ...'e, B Blok 5. Kat 10 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından yine davalılardan ...'e, B blok 3. Kat 5 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi davalılardan ...'a, A blok 6. Kat 11 nolu bağımsız bölümün arsa sahibi tarafından ...'a, 182 parsel sayılı taşınmazın arsa sahipleri tarafından davalı ... 'e satış sureti ile intikal gördüğü, borçlu şirket tarafından tasarrufun iptaline konu taşınmazlara yönelik bir tasarruf işleminin bulunmadığı gibi dava dışı arsa sahipleri tarafından satış sureti ile intikal ettiğinin incelenen tapu kayıtlarından anlaşıldığı, taşınmazların tespit edilen bedeli ile satış akit tablosunda yazılı bulunan bedelleri arasında misli aşan fark bulunduğu ancak davacı ... İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti.'nin %100 ortağı olan ...'in eşi olan muris ...'in ortağı bulunduğu davalı ... Demir Metal Hırdavat İnş. Harfiyat Nakliyat Otomotiv Elkt. Turz. San. Tic. Taah. Paz. İth. ve İhr. Ltd. Şti. yetkilisi dava dışı ... ile diğer davalılar arasında bulunduğu
iddia edilen ticari veya akrabalık ilişkisi nedeni ile taşınmazların düşük bedelle satıldığına yönelik iddianın taşınmazların, tanıkların inşaat tamamlanmadan satışa konu edildiğine yönelik beyanları dikkate alınarak tek başına tasarrufun iptali için yeter nitelikte bulunmadığı, arsa sahiplerinden taşınmaz satın alan bir kısım davalıların borçlu şirketin mali durumu ile alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek durumda olduğuna dair mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davacının davasının reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ,
1- Dosya içerisindeki belgelere ve mahkemenin de gerekçesinde de belirtildiği üzere davalı borçlu şirket ... Demir Metal Hırd. İnş. Haf Nak. Teks. Oto Elek. Turizm San Tic. Tah. Paz. İth. Ve İhr Ltd. Şti’nin sicilden kaydının resen silindiği, anlaşılmıştır. Ancak dosya içerisindeki belgelerden davalı borçlu hakkında sicilin ihyası davası açılıp açılmadığı anlaşılamamaktadır. Öncelikle davalı borçlu şirket hakkında sicilin ihyası davası açılıp açılmadığı belirlenerek taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Dava İİK 277 ve devamına dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Bozma ilamında İİK 277- 278-280 ve devamı maddeleri değerlendirilerek karar verilmesi belirtilmesine rağmen; kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konularak maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmadan karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
3-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.