
Esas No: 2021/8750
Karar No: 2022/2445
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8750 Esas 2022/2445 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8750 E. , 2022/2445 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü,
KARAR
Davacı vekili, 03/01/2018 tarihinde müvekkilinin murisinin yolcu olarak bulunduğu araç ile davalı ... şirketine ... ile sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının kızının vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 51.526,06 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davacının ıslah aşamasına kadar müteselsil sorumluluk ilkesine göre başvuru yapıldığına dair herhangi bir beyanı bulunmadığından itirazın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 50. maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 51. maddesi uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir., Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacının desteği yolcu olup kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir.
Somut olayda 17/05/2014 tarihli kaza tespit tutanağına göre ... plakalı araç(desteğin yolcu olduğu araç) sürücüsü olan ... 'in 2918 sy KTK'nun 84 maddesinde yer alan sürücülere ait kusurlardan 57/1-a (kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak maddesini, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiği, ... plakalı otobüs (davalıya sigortalı araç) sürücüsü olan ... ise yine aynı kanunda yer alan sürücülere ait kusurlardan 52/1-a (aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak) maddesini ihlal ettiği hususunun tespit edilmiştir.
Savcılık Soruşturma dosyasına alınan Adli Tıp raporu kaza tespit tutanağı ile uyumlu olarak davalıya sigortalı araca alt derecede tali kusur ve desteğin yolcu olduğu araca asli kusur atfetmiştir. Ceza Yargılıması sırasında mahkemece alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin 12/11/2018 tarihli raporu da ... asli kusurlu -Cengiz Kartay'ın tali kusurlu olduğunu rapor etmiştir. Hakem yargılaması sırasında alınan 10/05/2019 tarihli trafik bilirkişisi rapounda diğer raporlar ile uyumlu olarak kazanın oluşumunda davalıya sigortalı aracın %10 kusurlu ,desteğin yolcu olduğu aracın ise %90 kusurlu olduğu rapor edilmiştir.Ceza mahkemesince her iki sürücüye TCK 85/2 den ceza tayini ile mahkumiyet verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Kazanın oluşumunda her iki araç sürücülerinin kusurlu olduğu, davacının desteğinin ise, yolcu olduğu ve kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde, zararın tümünü davalı ... şirketinden talep etmiş yine ıslah dilekçesi ile müşterek müteseslil sorumluluk gereği zararının tamamını davalı ... şirketinden istemiştir. Davacı yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe, kusur oranına dayandığı ileri sürülemeyeceği gibi 6098 Sayılı TBK'nun 74.maddesi gereği hukuk hakimi ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıa ile bağlı olup , ceza yargılaması sonucunda da davalıya sigortalı aracın da kazanın oluşumunda kusurunun bulunduğu kesinleşmiş karar ile sabittir.
O halde İtiraz Hakem Heyetince, davalının, zararın tümünden sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.