22. Hukuk Dairesi 2016/8485 E. , 2016/11738 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 07.10.1999-10.04.2005 tarihli arasında davalı belediyede işçi olarak çalıştığını, davalı belediyenin farklı birimlerinde yine belediyeye ait işleri yapmak suretiyle ve iş sözleşmesinin kurallarına uygun olarak görevini yerine getirmiş olmasına rağmen iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve geçersiz olarak son verildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, zamanaşımı def"inde bulunduklarını, davacının işvereninin belediye olmaması sebebiyle husumet itirazlarının olduğunu, esasa ilişkin olarak davacının iddia ettiği çalışma süreleri ve şekillerinde belediyede çalışma usulünün bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle istenilen tazminatların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma kararına uyan mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı vekili temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davacıın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil alacağı ve yıllık izin alacağı talebi yönünden bozma ilamından önceki hüküm onandığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.02.2012 tarihli, 2012/13-747 esas ve 2012/84 karar sayılı kararı ile Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Mahkemece, bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar, 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesi hükmüne uygun olmalıdır. Mahkemece, bu yön dikkate alınmaksızın, bozma kapsamı dışında kalarak onandığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı, genel tatil alacağı ile yıllık izin alacakları bakımından “yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.