
Esas No: 2022/1344
Karar No: 2022/3293
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1344 Esas 2022/3293 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkumiyet kararına itiraz edilerek yapılan incelemede, kamu malına zarar verme suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun eksik araştırma ve inceleme sonucu hükümler kurulması sebebiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, suç tarihi, suça sürüklenen çocuğun savunması, değişiklikten önceki TCK hükmü ve suçun hangi maddeleri uyarınca değerlendirilmesi gerektiği konularına da değinilmiştir. Suça sürüklenen çocuğun kamu malına zarar verme suçundan cezasının belirlenirken TCK'nın 66. maddesindeki zamanaşımı süresi, 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a ve 31/3. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından hüküm giymesine ilişkin olarak, 5237 sayılı TCK'nın 143, 116/4 ve 119/1-c maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerektiği ifade ed
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Katılan sıfatını alabilecek surette atılı suçtan zarar görmüş bulunan müşteki ...’nın duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, Dairemizin 21/06/2021 tarihli ve 2021/12003 Esas – 2021/12554 Karar sayılı iade kararı sonrası gerekçeli kararın tebliği üzerine vekili aracılığıyla hükmü süresinde temyiz ederek katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu anlaşıldığından, suçtan zarar gören kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun kamu malına zarar verme suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a ve 31/3. maddelerinde düzenlenen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık zamanaşımının, 16/06/2016 olan mahkumiyet karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında kamu malına zarar verme suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Katılan sıfatını alabilecek surette atılı suçlardan zarar görmüş bulunan müşteki ...’nın, duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, Dairemizin 21/06/2021 tarihli ve 2021/12003 Esas – 2021/12554 Karar sayılı iade kararı sonrası gerekçeli kararın tebliği üzerine müşteki ... vekilinin 03/08/2021 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK’nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suçtan zarar gören kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
2- Olay günü, ... İlköğretim Okulu’na açık olan pencereden girilerek okul içindeki 26 no’lu sınıfta bulunan öğretmen dolabının kilidi kırılıp 320 TL para ile 150 TL değerinde kırtasiye malzemelerinin çalındığı, okula ait telefon kablolarının da kesildiği; olay yerinden elde edilen toplam 22 adet parmak izinin 18 adedinin mukayeseye elverişsiz olduğu, anaokulu tarafındaki basket sahası yanında bulunan pencere iç yüzeyinden elde edilen 2 adet parmak izinin ise suça sürüklenen çocuğa ait olduğunun belirlendiği, kamera görüntülerine göre eylemi 3 kişinin gerçekleştirdiğinin değerlendirildiği, ancak görüntülerdeki bu kişilerin kimliklerinin tespit edilemediğinin bildirildiği, suça sürüklenen çocuğun “...olayın meydana geldiği okulda zaman zaman basket sahasında top oynadığım gibi benim üç kardeşim de o okulda okumaktadır ve bildiğim kadarı ile parmak izimin çıktığı söylenen basket sahasına bakan pencerenin camı sürekli açıktı bu nedenle parmak izim çıkmış olabilir. Ancak ben okula gidip hırsızlık yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Benim parmak izimin çıktığı pencerenin açık olduğuna ilişkin tanıklarım da vardır. Bunlar ... ve ... dır başka da adlarını unuttuğum mahalleden arkadaşlarım vardır bunlar da bunu biliyorlar.” şeklinde savunmada bulunduğu anlaşılmakla; bu savunmaya göre suça sürüklenen çocuğun bildirmiş olduğu tanıklar dinlenip, görüntülerdeki 3 kişiden birinin suça sürüklenen çocuk ... olup olmadığına ilişkin görüntüler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve elde edilen ancak suça sürüklenen çocuğa ve kat görevlisine ait olmadığı ve o dönemde sistemde karşılığının bulunmadığı belirtilen diğer 2 adet parmak izinin, sonradan sisteme düşmüş olan bir parmak iziyle eşleşme ihtimali de nazara alınıp tekrardan mukayesesi sağlanarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Kabule göre de;
a)6545 sayılı Kanun’un 104. maddesi uyarınca Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesinin 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve suç tarihinin 26/01/2014 olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu ve 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki TCK’nın 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte olmayan ve suça sürüklenen çocuğun aleyhine olan TCK’nın 142/2-h maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle suça sürüklenen çocuğa fazla ceza tayini,
b)Dosya içerisindeki kamera görüntülerine göre, eylemin saat 22.30’da 3 kişi tarafından gerçekleştirildiğinin değerlendirildiği, UYAP’tan alınan güneş doğuş batış çizelgesine göre, suç tarihinde gece vaktinin saat 18.18’de başladığı ve buna göre atılı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının gece ve ayrıca iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlendiği anlaşılmakla; mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143, 116/4 ve 119/1-c maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
c)Gerekçeli karar başlığında, 26/01/2014 olan suç tarihinin 26/01/2015 olarak yanlış yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, müşteki kurum vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.