9. Hukuk Dairesi 2020/3326 E. , 2020/19842 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan ... Büyükşehir Belediyesi’nin Yeşil Alan Bakım Şube Müdürlüğü’ne ait işyerinde 08/07/1998 tarihinden emekli olduğu Haziran 2014 tarihine kadar çalıştığını, bu çalışmalarının diğer davalı... A.Ş. üzerinden gösterilerek müvekkilinin işçilik hak ve alacaklarının kayba uğratıldığını, çalıştığı birimler ve yaptığı işler incelendiğinde müvekkilinin görev tanımındaki işlerin alt işverene verilecek işlerden olmadığı ve uzun yıllar bu şekilde işçi çalıştırıldığını, davalı belediyenin kendi iştiraki olan diğer davalı şirketten kendi birimlerinden daha düşük ücretle çalıştırmak üzere işçi temin ettiğinin sabit olduğunu, müvekkilinin görevlendirmelerinin, görev tanımlarının, çalışma yerlerinin tamamının asıl işveren belediye tarafından belirlendiğini, işçiler üzerindeki denetim ve yönetim hakkının münhasıran davalı ... yetkililerince kullanıldığını, her iki davalı arasında organik ve ekonomik bağ olduğunu, davalı şirketin davalı belediyeyenin şirketi olduğunu, belediyenin sözde hizmet alım ihalesi yoluyla diğer davalı şirketten düşük ücretle işçi temin ettiğini, işçilerin hiç bir zaman davalı şirketle işçi-işveren ilişkisi kurmadıklarını, her iki davalı arasındaki anlaşmalı olarak yapılan hizmet alım ihalesinin muvazaalı olup müvekkilinin işvereninin baştan itibaren davalı ... olduğunu, davalı şirketten sözde hizmet alım ihalesi ile temin edilen personelin belediyenin ihtiyaç duyduğu birimlerde onların belirlediği çalışma koşullarına tabi olarak kendi kadrolu işçileriyle aynı-asıl işi yaptıklarını, davalı şirketin sadece görünüşte-bordroda işveren olup, ne işçiler üzerinde ne de iş organizasyonu üzerinde hiç bir söz hakkı bulunmadığını, şirketin sadece işçilerin istihdamında diğer davalı belediyeye aracılık ettiğini, belediyenin 6772 Sayılı Kanun kapsamında kendi işçilerine ödediği ilave tediye ücretlerini müvekkiline ödemediğini, taraflar arasındaki hizmet alım ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğunun Yargıtay’ın kesinleşmiş kararıyla sabit olması nedeniyle müvekkilinin görünüşteki işvereni ... AŞ. ile diğer davalı ... Belediyesi arasındaki personel temini hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilinin baştan itibaren gerçek işveren belediyenin işçisi sayılmasına, 6772 sayılı kanun kapsamında kamu işçilerine ödenen ancak müvekkiline hiç bir zaman ödenmeyen ilave tediye ücret alacağının yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... A.Ş. vekili; davacının muvazaa iddiasının kabul edilmemekle birlikte, alt işverenlik sözleşmesinde muvazaanın varlığı kabul edilirse alt işverenlik sözleşmesinin hiç yapılmamış sayılacağını ve alt işverenin işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağını, tüm talep konusu alacaklardan asıl işverenin sorumlu olacağını, davacının 08/07/1998 tarihinde müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, son olarak ... AŞ. nin kazandığı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından açık ihale usulü ile yapılan hizmet alım ihalesi kapsamında İBB. İdari İşler Müdürlüğü’nde görevlendirildiğini, tüm özlük haklarının davacının üyesi Disk Genel-İş Sendikası ile müvekkili şirket arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacının iş ilişkisinde işverene ait her türlü yetki ve yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, ancak görevlendirildiği hizmet alım ihalesi kapsamında yapılan işin diğer davalı belediyenin ihale ettiği bir iş olması ve görülen hizmetin bir kamu hizmeti olması nedeniyle, idarenin yapılan işin yürütüm ve koordinasyonu ile işin denetimini yapmasının kaçınılmaz olduğunu, çalışma saatleri , devam cetvelinin tutulması, tatil günlerinin belirlenmesi gibi işin yürütümüne dair hususlarda belediyenin söz sahibi olmasının işin gereği olduğunu, davalı belediyenin norm kadro sınırlamasına tabi olması nedeniyle kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirebilmek amacıyla hemen her belediye gibi 5393 Sayılı Yasanın 67. maddesi düzenlemesine dayanarak asli işlerinden sayılan bir kısım işleri de hizmet alım ihalesi yoluyla üçüncü şahıslara gördürdüğünü, yapılan ihalelerin açık ihale usulü ile yapılmakta olup bu anlamda da herhangi bir kanuna aykırılık bulunmadığını, davacı ve davacı gibi hizmet alımı yolu ile çalıştırılan kişilerin, kadrolu işçilerin toplu sözleşme ve kanundan kaynaklanan mali hak ve sosyal yardımlardan faydalanamayacağının 4857 Sayılı Kanun 2. maddesinde düzenlendiğini, davacı işçinin üyesi bulunduğu sendika ve bünyesinde çalıştığı ... A.Ş. arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri ile ülke genelinde çalışan pek çok işçiden daha iyi koşullarda çalıştığını, ... işçisi olan davacının da üyesi bulunduğu Disk/Genel İş Sendikası ile müvekkeli şirket arasında her iki yılda bir yenilenen toplu iş sözleşmeleri düzenlendiğini, bu kapsamda yer alan tüm işçilerin özlük hakları ve diğer tüm sosyal hakları bakımından müvekkili şirket ile görüşmeler yapmak suretiyle yaptıkları işlerin karşılığını aldıklarını, 6722 Sayılı Yasa ile kamu müesseselerinde çalışan işçilere ilave tediye öngörüldüğünü, ortakları arasında belediyenin olmasının ... A.Ş. nin özel hukuk tüzel kişiliğini ve kar amaçlı ticari özelliğini ortadan kaldırmayacağını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili belediyenin 4734 Sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla personel çalıştırma yetkisine sahip olduğunu, 5393 Sayılı Kanunun 67. maddesi hükümlerine göre de hizmet alımı yoluyla personel çalıştırmasının mümkün kılındığını, kadrolu işçilere ve hizmetlilere ait norm kadro sayılarının azaltılarak, bu işçilerin yapabileceği işleri özel sektör eliyle yaptırmanın bir devlet politikası olduğunu, bu politika çerçevesinde 2002 yılında yürürlüğe giren 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun’da yapılan düzenleme ile bütün işlerin hizmet alımı yolu ile yaptırılabileceği konusunda kamu idarelerine yetki verildiğini, müvekkili belediye de dahil olmak üzere ülkedeki tüm kamu kuruluşlarının hizmet alımı yoluyla işçi çalıştırdıklarını, davacının 4734 Sayılı Kanuna göre yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında belediyeleri nezdinde ihaleyi kazanan yüklenici şirket işçisi olarak çalıştığını, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer kanun hükümleri çerçevesinde, hizmet alımı amacıyla yapılan sözleşmeler gereğince yüklenici aracılığıyla çalıştırılanların bu şekilde çalışmış olmalarına dayanarak kurum ve kuruluşlarda geçerli olan mali hak ve sosyal yardımlardan faydalanamayacaklarını, Kamu İhale mevzuatı ile bağlı olan müvekkili idarece açık ihale usulüyle yapılan bir ihalenin ... A.Ş. üzerinde bırakılmasının bu hususta muvazaa yapılmasını veya ihale yapılmaksızın ... AŞ. den işçi temin edilmesinin mümkün olmadığını, davacı işçinin ... AŞ. işyerinde yetkili Disk/Genel İş Sendikası’na üye olup, ... AŞ. ve Genel İş Sendikası arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden faydalandığını, 4857 Sayılı İş Kanununun 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi ve muvazaanın tanımının yapıldığını,bu tanıma göre müvekkili idare ile ... AŞ. arasındaki ilişkinin muvazaalı olmasının söz konusu olmadığını, davacının çalıştığı iş yerinde de toplu iş sözleşmesi uygulamasının bulunmasının 4857 Sayılı Kanunun 2. maddesinde muvazaanın esas unsuru olarak gösterilen işçinin haklarının kısıtlanması veya yasal yükümlülüklerden kaçınmak gibi bir amaç güdülmediğini açıkça ortaya koyduğunu, haksız davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
Davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile; hakkında istinaf başvurusunda bulunulan ... 13.İş Mahkemesinin 22.11.2016 tarih ve 2015/511 Esas-2016/591 Karar numaralı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalılar arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi bulunmadığından ... A.Ş. işçisi olarak gözüken davacının başından itibaren davalı ... Belediyesi işçisi olduğunun TESPİTİNE, davacının ilave tediye alacağı talebinin ise REDDİNE, karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı her iki davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bölge adliye mahkemesince davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmişse de, dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi de reddedildiğinden davacı vekili için vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Hüküm fıkrasında yer alan “6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davacı vekili yararına takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” kısmının çıkartılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/12/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.