22. Hukuk Dairesi 2015/6311 E. , 2016/11781 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, sosyal yardım, çocuk yardımı, harcırah ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının devamsızlık yaptığını, işyerinde polislerde olduğu ortamda bir kısım işçilerin işe başlamayarak ayrıldığım ancak daha sonra çoğunun geri döndüğü halde davacının gelmediğini, haklarının ödendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, davacı tanıklarına göre sefere çıkılmayan günler için mesai günlük 08.00-17.00 saatleri arası kabul edilmiştir. Öncelikle bu saatler arası çalışma kabul edildiği halde ara dinlenme süresi olup olmadığı varsa kaç saat kabul edildiği bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında açıklanmaksızın sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Öte yandan sefere çıkılmayan günler için hesap yapıldıktan sonra ayrıca teknik bilirkişinin araç takip sisitemine göre tespit ettiği sefer süreleride bir kere daha fazla çalışma süresine dahil edilerek uygulama yapılması da hatalı olmuştur. Davacının sefere gittiği günlerin içinde bulunduğu haftaların, haftalık çalışma saatleri belirlenirken bu sefer saatleri de günlük çalışma kabul edilerek toplam haftalık çalışma süresi bulunmalıdır. Aksi halde sefer saatleri bir kere daha günlük normal çalışma saatlerine eklenirse mükerrer hesaplama yapılmış olur. Açıklandığı gibi haftalık çalışma saatleri ve ara dinlenme süreleri dikkate alınarak varsa fazla çalışma ücretinin belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile karar verilmesi bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.