3. Hukuk Dairesi 2012/22463 E. , 2013/5312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili 14.07.2010 tarihli dilekçesinde; davalı Bakanlığa ait ...İlköğretim Okulunun yıkım işini davalı şirketin üstlendiği, işin sorumlulğunun ise şantiye şefi diğer davalı ..."te bulunduğunu, okulun yıkımı esnasında davalıların gerekli önlemleri almaması nedeniyle, davacılardan .... oğlu, diğer davacıların ise kardeşi olan ... yıkılan duvar altında kalarak 16.03.2009 tarihinde ölümünden dolayı .... için ayrı ayrı 10.000"er TL maddi, 10.000"er TL manevi tazminat ile diğer davacılar için 3.000"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevabında; davanın hizmet kusuruna yönelik açıldığını, bu nedenle idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalılar, yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ....Bakanlığının olayda kusuru bulunmadığından hakkındaki davanın reddine, diğer davalıların ise olayda eşit kusuru bulunduğu gerekçe gösterilerek, haklarındaki davanın kısmen kabulü ile davacı .... için 8.990,81 TL, davacı ... için 13.307 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve her ikisi için ayrı ayrı 2.500"er TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 500"er TL manevi tazminatın 16.03.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ... Tic. Tur. San. Ltd. Şti. ile ..."ten tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü davalılardan ... temyiz etmektedir.
Davalı temyizinde, dava konusu olay nedeniyle Batman 1.Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında açılan taksirle ölüme neden olma suçundan 16.02.2012 tarihinde verilen kararla beraat ettiğini, olayın oluş şekline dair kararın mahkemeyi bağlayacağını bildirmiştir.
Yargılama esnasında henüz karara çıkmayan ve dosya içine alınan ... 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/173 E. sayılı dosya suretinden; ... hakkında, hurda demir toplarken yıkılan duvar altında kalan ... taksirle ölümüne neden olmaktan kamu davası açıldığı derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine (davasına) etkisi Borçlar Kanununun 53.maddesinde düzenlenmiş olup, hukuk hakimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır.(HGK. 2008/4- 564 E, 2008/536 K.)
Bu ilke, ceza kurallarının kamu yararı yönünden bir yasağın yaptırımı, aynı uyuşmazlığı kapsamına alan hukuk kurallarının da, kişi ilişkilerinin Medeni Hukuk alanında düzenlenmesi özellikle tazmin koşullarını öngörmesi esasına dayanmaktadır.
BK."nun 53.maddesinde; "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesinin kararı kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuki tahmini takyit etmez" hükmü öngörülmüştür.
Bu hüküm karşısında Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi zarar tutarı, temyiz gücü illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Ceza Hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle "fiilin hukuka aykırılığı" konusu ile Hukuk Hakiminin tamamen bağlı olacağı öğreti ve Yargıtay uygulamalarında kabul edilmektedir. Diğer anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan Ceza Mahkemesi kararı, tarafları yönünden kesin delil teşkil eder.
Bu durum karşısında, davanın esasını oluşturan maddi olgularla ilgili, dosyada delil olarak gösterilen, davalı ..."in yargılandığı Batman 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/173 E.sayılı dosyasında görülmekte olan davanın sonucunun, eldeki hukuk davası için bekletici sorun yapılması gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca; mahkemece, Ceza Mahkemesinde saptanan maddi olguların Hukuk Hakimini bağlayacağı düşünülerek, ceza davasının sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması, o davada belirlenen maddi olgularla dava konusu uyuşmazlıkta yer alan unsurlar karşılaştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.