3. Hukuk Dairesi 2013/1805 E. , 2013/5319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ÜSKÜDAR 3.AHM)
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil ile eski hale getirme davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı ... dava dilekçesinde, muris ... 29.09.1995 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile İ.... ili ...ilçesi ... Mahallesinde kain ... ada 800 parselde kayıtlı 700 m2 yüzölçümlü arsa üzerine inşa edilen apartmanın 5, 7, 9 nolu dairelerini, bankadaki paralarını vb. davacı kuruma vasiyet ettiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir.
Birleşen 2007/328 Esas sayılı dosyada ise, İstanbul ili Üsküdar ilçesi Bulgurlu Mahallesinde kain 1091 ada 800 parselde kayıtlı 700 m2 yüzölçümlü arsa üzerine inşa edilen apartmanın 5, 7, 9 nolu dairelerinin yargılama sırasında murisin yasal mirasçıları davalılar ... ve ... tarafından diğer davalılar ..., ... ve ..."na devredilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil ile eski hali getirme talebinde bulunulmuştur.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, yargılama sırasında birleşen dava asıl davadan tefrik edilerek, davaya konu vasiyetnamede 1091 ada 8 nolu parselde kayıtlı 5, 7 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin davacı vakfa vasiyet edildiği, tapu kaydının incelenmesinde ise davalılara 1094 ada 5, 7, 9 nolu bağımsız bölümlerin satışının yapıldığı, bu nedenle davalıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı kurum vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Mirasbırakan; 29.09.1995 tarihli vasiyetnamesinde “... Mahallesinde kain ... pafta... ada 8 parselde kayıtlı 700 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde bulunan apartmanın 75/700 arsa paylı 5 ve 7 nolu dairlerim ile 90/700 arsa paylı 9 nolu dairemi Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına vasiyet ediyorum” ifadesini kullanmıştır.
Vasiyetnamede belirtilen 1091 ada 8 parselde kayıtlı dairelerin getirtilen tapu kayıtlarında dairelerin muris ve davanın tarafları ile ilgisi olmadığı anlaşılmıştır. Davacı kurum vekili murisin vasiyetnamenin düzenlenmesinde açık bir hataya düştüğünü, vasiyet edilen dairelerin bulunduğu parselin ada numarasının maddi hata nedeniyle yanlış yazıldığını, murisin gerçek iradesinin 1094 ada 8 parselde kayıtlı 5, 7, 9 sayılı daireler olduğunu, 1094 ada 8 parselin tapu kayıtlarında ki malik bilgilerinin ve diğer bilgilerin vasiyetnamedeki bilgilerle birebir örtüştüğünü belirtmiştir. Mahkemece; vasiyetçinin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında açık bir hataya düştüğü yönünde araştırma yapılmadan,davanın husumetten reddi cihetine gidilmiştir.
Kural olarak vasiyetnamenin yorumunda murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlenmeli ve azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli, vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır (YHGK, 07.06.1966 tarih, 738/309). O halde, tasarrufu yapanın gerçek arzusunun ne yönde olduğunun açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Tasarrufun yapıldığı tarihte yürürlükte olan Türk Kanunu Medenisi’nin 451.maddesinin 2.fıkrası hükmü uyarınca; “Tasarrufu yapan kimse, şahsı veya şey’i tayin ederken açık bir hataya düşmüş ise kendisinin hakiki arzusunu katiyetle tayin mümkün olduğu taktirde; hatalı tasarruf, bu arzuya göre tashih olunur.” hükmüne amirdir.
O halde mahkemece yapılacak iş; vasiyetçinin vasiyetnamenin düzenlenmesi sırasında açık bir hataya düşüp düşmediğinin tespiti amacıyla, 1091 ada 8 nolu parselde kayıtlı 5, 7, 9 nolu daireler ile 1094 ada 8 parselde kayıtlı 5, 7, 9 nolu dairelerin ilk oluşumundan itibaren, resmi akit tablolarını da içeren tedavüllü tapu kayıtlarını celpederek, bu hususta taraf delillerini değerlendirerek murisin gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulduktan sonra hüküm kurmak olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.