Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5828
Karar No: 2014/1586

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5828 Esas 2014/1586 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/5828 E.  ,  2014/1586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .

    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 1984 yılında yapılıp 09/06/1987 ilâ 08/07/1986 tarihleri arasında ilân edilen kadastro sırasında ...., 1702 parsel sayılı 31900,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 882 tahrir sıra numaralı vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiş, daha sonra ....isimli bir kişinin itirazı üzerine Tapulama Komisyonunun 23/11/1993 tarih ve 541 numaralı kararıyla, taşınmazın ilk tesbiti iptal edilerek müstakilen.... adına tesciline karar verilmiş, komisyon kararına karşı Hazinenin 28/01/1994 tarihli dilekçeyle Kadastro Mahkemesine açtığı dava üzerine, .... Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 29/03/1996 tarih ve 1994/219 – 1996/53 sayılı kararıyla Hazinenin davası kısmen kabul edilerek 1702 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi krokisinde (A, B ve C) harfleriyle gösterilen toplam 18100,00 m² yüzölçümündeki bölümlerinin .... adına, aynı krokide (D) harfiyle gösterilen 13800,00 m² bölümünün ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve bu karar üzerine krokide (D) harfi ile gösterilen bölüm 1702 parselden ifraz edilerek 2558 parsel sayısını almıştır.
    Davacılar ... ve arkadaşları 27/05/1997 havale tarihli dilekçeleriyle, Arpacık Köyü 2558 parsel sayılı taşınmazın murislerinden kendilerine intikal eden taşınmaz olduğu halde, tapulama çalışmaları sırasında hatalı olarak davalı Hazine adına tesbit ve tescil edildiği iddiasıyla, eklemeli zilyetliğe dayanarak dava konusu 2558 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı tapusunun iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 2558 parsel sayılı taşınmazın 03/11/1998 tarihli bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen 6200,00 m² yüzölçümündeki bölümünün tapusunun iptali ile bu bölümün tarla niteliğiyle paylı olarak davacılar adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.12.1999 tarih ve 1999/8791 - 1999/10465 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “dava konusu 2558 parsel numaralı taşınmaz öncesi 1702 parsel iken hükmen ve ifrazen oluşmuştur. İfraza dayanak teşkil eden dava dosyası Kadastro Mahkemesinin 1994/219 Esas - 1996/53 Karar sayılı dosyası olup, hüküm 07/10/1996 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen Kadastro Mahkemesinin davacısı Hazine, davalısı .... olup, temyize konu taşınmazın davacılar ile bir ilişkisi bulunmamaktadır. Ne var ki, kesinleşen Kadastro Mahkemesi dosyasında davaya konu 2558 parsel numaralı taşınmaz 1702 parselin krokide (D) harfi ile işaretli bölümü olarak incelenmiş ve bu dosyada yapılan 04.12.1995 tarihli keşif sonrası düzenlenen ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmazın tamamen çalılık olup, tarımsal amaçla kullanılmadığı açıklanmış, mahkemece de sonradan hükmen 2558 parsel numarasını alan bu alan ve krokide (D) harfi ile işaretli olan bu bölüm çalılık nitelikte olup tarımsal amaçla kullanılmadığı gerekçesiyle niteliği belirlenmiş ve davacı Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Açıklanan .... Kadastro Mahkemesinin 1994/219 Esas sayılı dosyasında her nekadar dava konusu taşınmaz aynı ise de; davacılar bu dosyada taraf durumunda olmadıkları için davacılar aleyhine kesin hüküm teşkil etmemekle beraber

    - 2 -
    2013/5828 - 2014/1586
    taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden güçlü delil teşkil eder. Güçlü delilin, HUMK’nundaki usûle uygun şekilde aksi aynı güçteki bir delille ispatı mümkün ise de, davacılar bu yönde aynı güçte bir delil göstermemiş, mahkemede, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile yetinerek davanın kabulüne karar vermiştir. Temyize konu davada dinlenen ziraatçı bilirkişi her nekadar taşınmazın ziraat arazisi niteliğinde olduğunu 12.10.1998 tarihli raporunda açıklamış ise de, bu rapor yukarıda açıklanan kadastro mahkemesinin kesinleşen dosyası içindeki ve taşınmazın önceki niteliğini belirleyen ziraatçı bilirkişiye ait 01.09.1994 tarihli rapordan çok sonra alınmış olup, aradan geçen süre itibariyle taşınmazın tabii vasfının ortadan kaldırılmış olması ve ziraata elverişli hale getirilmiş olması tabidir. Ziraata elverişli hale getirildiği tarihte de taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olması ve tapulu yerin ihya ile kazanılamayacağı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değişik düşüncelerle kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu”na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacılar ..., ..., ... ve ...davalarının açılmamış sayılmasına, diğer davacıların davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik nedeniyle kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılarak 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, davacı ...’nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi