3. Hukuk Dairesi 2020/9991 E. , 2021/10212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tespit ve alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tapu tahsis belgesi ile sahibi olduğu taşınmaza ilişkin olarak Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı ... ile 25/10/2005 tarihli sözleşme imzaladığını, borcunu ödediğini ancak davalının 13/11/2012 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, 1399 parselde 1977 iktisaplı taşınmazının bulunduğu ve 2981 sayılı Kanun"un 13/a maddesine göre hak sahibi olamayacağının tespit edildiği gerekçesi ile sözleşmenin feshinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek; sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile 25/10/2005 tarihli sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesini, noter kurasıyla kendisine çıkan dairenin teslimini ve geç teslimden doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL kira tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; imzaladıkları sözleşmeye göre hak sahibi olmadıkları sonradan anlaşılan kişilerin sözleşmelerinin idarece tek taraflı fesih edilebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında yapılan 25/03/2005 tarih ve 3407 analiz nolu sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin uygulanmasına devam edilerek muarazanın bu şekilde önlenmesine, kura çekimi sonucu davacıya isabet eden T8-I4-D31 nolu dairenin davacıya teslimine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
2981 sayılı İmar Ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"un "Tapu Verme" başlıklı 10. maddesinin ilgili bölümünde; "Hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları resen iptal edilir." düzenlemesi ile “Tapu tahsis belgesi verilen gecekondular” başlıklı 13. maddesinin ilgili bölümünde; “Tapu tahsis belgesi verilen gecekondular hakkında aşağıdaki uygulamalar yapılır. a) (Değişik : 22/5/1986 - 3290/6 md.) Bu Kanun gereğince arsa tahsis edilecek kimselerin; kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırı içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü iş yeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmaması gerekir.” düzenlemeleri öngörülmüştür.
Somut olayda; taraflar arasında 25/10/2005 tarihli Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İşbu sözleşme ile davacıya ait tapu tahsisli gecekondunun kentsel dönüşüm projesi kapsamında davalı belediyeye devri hususunda anlaşılmış olup, sözleşmenin 1/d fıkrasında; sözleşmenin imza tarihinden sonra yapılan araştırmalar sonucunda hak sahibi olmadığı belirlenen şahısların sözleşmelerinin belediyece tek taraflı iptal edileceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme; özel hukuk hükümlerine tabi ve geçerli bir sözleşme olduğundan, taraflar açısından bağlayıcıdır.
Davacı tarafça, imzalanan 2005 tarihli Tapu Tahsis Belgeli Tesis Sözleşmesinin, 2013 yılında davalı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu iddia edilmiş, davalı ise; dava konusu parselde davacının eşi adına kayıtlı 1977 iktisap tarihli taşınmazın bulunduğu, bu durumda davacının hak sahibi olmasının ilgili kanun ve sözleşme maddesi gereğince mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince; davacıya ait gecekondu hakkına tapu tahsis belgesi verilerek imar affından yararlandırıldığı, davacının taşınmazını sözleşme tarihinden evvel iktisap ettiği, yani sözleşme tarihinde bu taşınmazın üzerine kayıtlı olduğu bilinerek davacıya hak sahipliği sıfatı kazandırıldığı, sözleşmenin feshinin TMK’nın ikinci maddesine uygun düşmediği, davacının herhangi bir kastı ve kusuru bulunmadığı, dolayısıyla sözleşmenin fesih bildiriminin haksız olduğu gerekçesiyle feshin haksız olduğunun tespitine karar verilmiş ise de; gerek 2981 sayılı Kanun"un yukarıda yer verilen hükümleri, gerekse tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve kendileri yönünden bağlayıcı sözleşme hükümleri uyarınca; ilgili sözleşmenin imza tarihinden önce davacı adına kayıtlı 1977 iktisap tarihli taşınmazın bulunduğu sabit olduğundan, ilgili belediyenin sözleşmeyi feshetmesinde, hakkın kötüye kullanıldığından söz edilemeyeceği, hak sahibi olmadığı halde sözleşme imzalayan davacının sözleşmesinin tek taraflı iptal edilebileceği hususları gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 2.262,50 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.