20. Hukuk Dairesi 2013/9747 E. , 2014/1660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karacasu Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2010
NUMARASI : 2009/115-2010/319
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, kadastro mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, ..kişmeli 130 ada 1 parselin ( eski 2071 ) kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tesbitin iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan keşif ve inceleme sonunda, yenileme çalışmasında hata bulunmadığı ve uyuşmazlığın mülkiyete yönelik olduğu belirlenerek görevsizlik kararı verilmiş; dosya görevli asliye hukuk mahkemesine aktarıldıktan sonra, davanın kısmen kabulüne, 22.10.2010 tarihli krokide (A) harfi ile işaretli 5803,69 m2 kısmın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre yapılan ve 31.05.1954 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada bulunan 1954 yılında kesinleşen orman kadastro haritasında gösterilen 1251, 1252 ve 1253 numaralı orman sınır noktalarından geçen orman sınır hattı ile hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda gösterilen aynı hat arasında açı, eğim, mesafe bakımından benzerlik bulunmamaktadır.
Yörede 1954 yılında yapılan orman kadastrosunda, sayısal yöntem başka deyişle ülke koordinat sistemi kullanılmamış, krokiler grafik yöntemle üretilmiştir. O tarihte üretilen orman kadastro haritaları harita tekniğine uygun yapılmayıp resim niteliğinde olduğundan, ancak tutanaklarda belirlenen açı ve mesafeler ile tarif edilen yönler belirlenmekte, bu haritalardan şeklen faydalanılmaktadır. Bu nedenle, her hangi bir taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosunda ne gibi işlem gördüğünün belirlenebilmesi, başka deyişle, orman kadastrosu sınırları içinde mi yoksa dışında mı olduğunun saptanmasında, çalışma tutanaklarında tarif edilen yön, mesafe ve açılardan, haritaların düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılması esastır.
Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “ orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, 1954 yılına ait orman kadastro haritasının ve varsa daha sonra yapılmış aplikasyon haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10-12 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın bu haritalara göre konumu genel kadastro paftası üzerinde gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro haritaları ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11.02.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.