20. Ceza Dairesi 2018/1288 E. , 2019/6405 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSKENDERUN 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç Tarihleri : 17/12/2005, 25/02/2006, 14/03/2006
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanıklar .....hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerin incelenmesinde:
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 30/05/2016 tarihli, 2015/2864 esas ve 2016/5230 karar sayılı bozma ilamına uyularak, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2006/2 esas sayılı dosyasındaki iletişimin tespiti tutanaklarının talep edilmesi üzerine, mahkemesince, söz konusu iletişimin tespiti tutanaklarının asılları üzerinde "tarama"(scan) işlemi yapılarak, 06/03/2017 tarihli elektronik imzalı üst yazı ile UYAP üzerinden gönderildiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce ele geçirilen uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Sanık ...’in adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Adana 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin 04/03/2002 tarihli kararının, “2001/92 esas ve 2002/64 karar” olması gereken esas ve karar sayısının, maddi hata sonucu “59-40 esas-karar” şeklinde yazılması,
3) Dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında bozma ilamından önce kurulan hükümde TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca temel adli para cezasının aşağı hadden “5 tam gün” ; TCK’nın 62 ve 52/2. maddelerinin uygulanması ile sonuç adli para cezasının ise “80 TL” olarak belirlendiği ve hükmün, sanık ... müdafii tarafından temyiz edildiği, söz konusu hükme yönelik Cumhuriyet savcısının lehe veya aleyhe temyiz isteminde bulunmadığı anlaşıldığı halde, bozma ilamından sonra kurulan hükümde, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bozma öncesi aleyhine temyiz bulunmayan sanığın, kazanılmış haklarına aykırı olacak şekilde, TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca temel adli para cezasının “60 tam gün”; TCK’nın 62 ve 52/2. maddelerinin uygulanması ile sonuç adli para cezasının ise “1000 TL” olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1) Müsadereye ilişkin “G-” ibareli hüküm fıkrasında, “uyuşturucu maddelerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunelerin” ibaresinin yazılması,
2) Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulandığı “E-8-” ibareli hüküm fıkrasında, “59-40 Esas-Karar sayılı” ibaresinin çıkarılarak, yerine “2001/92 esas ve 2002/64 karar sayılı” ibaresinin yazılması,
3) Sanık ... hakkındaki “D” ibareli hüküm fıkrasının “1”nolu bendinde yer alan “60 tam gün” ibaresi yerine, “5 tam gün” ibaresinin; “2” nolu bendinde yer alan “50 tam gün” ibaresi yerine; “4 tam gün” ibaresinin; “4” nolu bendinde yer alan “1.000,00 TL” ibaresi yerine, “80 TL” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükümleri onanan diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna veya bu sanıkların işlemiş oldukları uyuşturucu madde ticareti suçuna iştirak ettiğine dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen telefon konuşmaları ve hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşen Emrah Musul’un aşamalarda değiştirdiği soyut beyanı dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, yüklenen suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 21/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.