Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/135
Karar No: 2008/1829
Karar Tarihi: 07.02.2008

Devlet Ormanları - Orman İçi Açıklıklar - Orman İçinde Ve Dışındaki Taşınmaz Mallarda İktisap - Öncesi Orman Olan Yerler - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2008/135 Esas 2008/1829 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Hukuk Dairesi 2008/135 E., 2008/1829 K.

20. Hukuk Dairesi 2008/135 E., 2008/1829 K.

  • DEVLET ORMANLARI
  • ORMAN İÇİ AÇIKLIKLAR
  • ORMAN İÇİNDE VE DIŞINDAKİ TAŞINMAZ MALLARDA İKTİSAP
  • ÖNCESİ ORMAN OLAN YERLER

 

  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 17 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Ağaççamı Köyü 156 ada 113, 116, 128, 103, 104, 107,111 parsel sayılı sırasıyla 7762.22 m2, 1631.82 m2, 2177.13 m2, 5346, 75 m2, 307.39 m2, 1729.59 m2, 2347.16 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar davalı gerçek kişilerin kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh edilerek tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmişdir. Davacılar irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Orman Yönetimi de, çekişmeli 156 ada 104 ve 128 sayılı parselelerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile müdahil olarak davaya katılmıştır. Mahkemece müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulüne, davacı gerçek kişilerin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 156 ada 104 ve 128 sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına, çekişmeli 107 sayılı parselin davacı İzzet Dilsiz, 111-113 ve 116 sayılı parsellerin ise davacı Ahmet Dilsiz adına, 103 sayılı parselin ise davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava kadastro tesbitine itirazdır.

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

Mahkemece kurulan hüküm doğru değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman orman bilirkişi kurulu düzenlediği raporda; çekişmeli 104 ve 128 parsel sayılı taşınmazların 1956 tarihli memleket haritasında açık alanda kaldığını, üzerinde yer yer meşe sürgünlerinin, sınırlarda meşe ve ardıç ağaçlarının bulunduğunu, erozyon riskinin olduğunu, % 20 ila 40 meyilin olduğunu ve orman sayılan yerlerden olduklarını, dava konusu olan diğer çekişmeli taşınmazların ise % 15 ila 25 arasında meyilli, ziraat toprağı özeliği taşıdığını, memleket haritasında açık alanda kaldıklarını ve orman sayılmayan yerlerden olduklarını açıklayarak çekişmeli taşınmazların resmi belgelerdeki konumlarını göstermişlerdir.

Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazlar da içinde olmak üzere 156 ada 103 ila 107,111 ila 117, 126,127,128 parsel sayılı taşınmazların bir bütün halinde 4 yönden 118 nolu orman niteliği ile tesbit edilen taşınmazın içinde yer aldıkları, resmi belgelerde bu taşınmazların "karakaya sırtı" ve 0.5 -3 metre boyunda meşe ağaçları rumuzunun yazılı olduğu yerde bulundukları, üzerinde ve sınırlarda yer yer meşe sürgünleri ile meşe ve ardıç ağaçlarının bulunduğu, toprağının erozyon riski taşıdığı, çekişmeli taşınmazların kadastro tesbitlerinin orman niteliğindeki taşınmaza bitişik halde olmaları ve zilyetlikle iktisaplarının mümkün olmadığı açıklanarak Hazine adına yapıldığı, memleket haritasında işaretlendikleri yerde münhani eğrilerinin sık olduğu, bilirkişi raporunda da eğimin % 15 ila 40 arasında olduğunun açıklanarak bu durumun doğrulandığı anlaşılmakla, çekişmeli taşınmazların 6831 Sayılı Yasanın 17/2 maddesi gereğince orman içi açıklık olarak değerlendirilmeleri gerektiği anlaşılmaktadır.

6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.

6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2

Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.

Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).

Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.

Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].

Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].

Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Ayrıca; Bu tür yerler yasa gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına yasal olanak yoktur. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.

Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacı gerçek kişilerin davasının reddi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/02/2008 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi