Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/10205
Karar No: 2019/11439
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/10205 Esas 2019/11439 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/10205 E.  ,  2019/11439 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men"i ve Yıkım

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin 263 ada 61 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hisse oranında malik olduğunu, davalının ise komşu 263 ada 60 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının yapmış olduğu duvarın vekil edeninin taşınmazına yaklaşık 10-15 m. taştığını belirterek, vekil edeninin malik olduğu taşınmaza davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine ve duvarın kal"ine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacı adına kayıtlı taşınmazın kadastro tespitinin hatalı olduğunu tapu iptal ve tescil davası açacaklarını, bunun yanında taraflar arasında 07/07/2005 tarihli kati sözleşme başlıklı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin içeriğinin davacı tarafın yaptıracağı evin vekil edeni ile olan komşuluk ilişkisinden ve taşınmazların bitişik nizam olmasından kaynaklanan ihtilafların bertaraf edilmesini amaçladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 263 ada 61 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişisinin 31/03/2014 tarihli raporuna ek krokide A harfi ve kırmızı renk ile boyalı 5,96 m2 alana sahip duvarın tecavüzlü olduğu tespit edildiğinden bu kısmın 263 ada 61 parsel sayılı taşınmaza olan tecavüzün önlenmesine, fen bilirkişisinin 31/03/2014 tarihli raporuna ek krokide A harfi ve kırmızı renk ile boyalı 5,96 m2 alana sahip duvarın kal"ine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çapa dayalı el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 263 ada 61 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davacı ... adına, ½ payının ise dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, komşu 263 ada 60 parsel sayılı taşınmazın ise tam hisse ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; yıkım istekli davalarda, yıkılması istenen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın, ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün davada yer alması gerekir. Ne var ki, davacı ..."ın paydaşı olduğu taşınmazda dava dışı ..."ın da payı olduğu halde davaya dahil edilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    O halde; 263 ada 61 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşının da davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
    Yine, bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK"nin 297/2. maddesinde, (1086 sayılı HUMK’un 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece, teknik bilirkişinin sunmuş olduğu 31/03/2014 günlü raporu ve eki olan krokinin hükme esas alındığı açıktır. Ne var ki, nihai kararla bilirkişi raporunun ve teknik bilirkişi raporu ile inşaat bilirkişisi raporunun uyumlu olduğunu söyleyebilmek güçtür. Şöyle ki, 31/03/2014 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda, çekişmeye konu kısım A harfi ile kırmızı renkle boyalı olarak gösterilmiş olup 5,96 m2 lik kısımda davacı taşınmazına yapılan bir müdahale olduğu belirlenmiş, 04/06/2014 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda ise, davacı parseline yapılan müdahalenin 5,96 m2 olduğu belirtilmiş ise de, devamında bu alanın içinde de 2,93 m2 lik alanın balkon ve duvar olduğu tespit edilerek, tecavüz edilen alanın hangi kısım olduğu konusunda infazda tereddüte yol açılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporları, kendi içinde çelişkili olduğu gibi mahkemece, teknik bilirkişi raporuna atıf yapılarak, A harfi ile işaretli 5,96 m2 lik alana sahip "duvarın" tecavüzlü olduğu belirtirilerek, 5,96 m2 lik duvarın yıkımına karar verilmiştir. İnşaat bilirkişi raporunda ise, 2,93 m2 lik alanda duvar ve balkon olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu hususta ek rapor alınmış ise de, tecavüz edilen ve kal"i istenen yerle ilgili çelişki giderilememiştir.
    O halde, mahkemece yapılacak iş, öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması, sonrasında bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilerek, tecavüz edilen ve kal"i talep edilen alanın/yapıların neresi olduğunun her türlü tereddüten uzak olarak belirlenmesi, az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması olmalıdır. Tüm bu hususlar düşünülmeden hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi