Esas No: 2008/166
Karar No: 2008/4743
Karar Tarihi: 26.03.2008
Arazi Kadastrosu - Orman Kadastrosu - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2008/166 Esas 2008/4743 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2008/166 E., 2008/4743 K.
20. Hukuk Dairesi 2008/166 E., 2008/4743 K.
- ARAZİ KADASTROSU
- ORMAN KADASTROSU
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı N... P.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili uzun yıllardır davacının zilyetliğinde olan ve DSİ kamulaştırması sırasında 102 ada 10, 17, 101 ada 25 ve 28 parsel numaralarını alan taşınmazın tapusuz olduğunu; bu nedenle, kamulaştırma bedellerinin davacıya ödenmediğini ileri sürerek mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitini istemiş, mahkemece verilen kesin süre içinde keşif gideri yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu ve orman kadastrosu yapılmamıştır.
Somut olayda; mahkemenin keşif ücreti yatırılması ile ilgili 01.03.2007 tarihli ara kararında teknik bilirkişilerin isimleri belirtilmemiştir. Bilirkişilerin isminin önceden belirlenmemiş olması, tarafların bilirkişinin şahsına veya teknik yeterliliğine itiraz imkanını ortadan kaldırır. Bunun yanısıra, mahalli bilirkişi isim listesi dosyaya getirtilmişse de, keşif ile ilgili ara kararda mahalli bilirkişilere tebligat çıkarılacağından sözedilmemiş, tanıklara çıkacak davetiyenin de duruşma gün ve saatinin bildirilmesi için çıkarılmasına karar verilmiştir. Oysa, taşınmazın aynıyla ilgili davalarda taraf tanıklarının duruşmada değil, mahallinde, yani keşif sırasında dinlenilmesi zorunluluğu vardır. Bunlardan ayrı; mahkemece keşif ücretinin yatırılması konusunda davacı tarafa 20 günlük kesin süre verilmiştir. Duruşmanın yapıldığı 01.03.2007 tarihi ile keşif yapılmasına karar verilen 23.03.2007 tarihi arasında 22 gün olup, belirlenen keşif ücretinin 20 günlük kesin sürenin son gününde yatırılması halinde, keşif gününe kadar tebligatların ulaşması ve ulaştığına dair parçanın mahkemeye dönmesi mümkün değildir.
Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H.Y.U.Y. m. 414, 163 açısında bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 T. 1972/1-1273 E., 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 t. 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20 H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040).
Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine geterilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
Yukarıda açıklanan, yasa ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin yasal sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 26.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.