Esas No: 2008/815
Karar No: 2008/5049
Karar Tarihi: 31.03.2008
Kadastro Tespitine İtiraz - Orman Kadastrosu - Zilyetlik Yoluyla Kazanım - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2008/815 Esas 2008/5049 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2008/815 E., 2008/5049 K.
20. Hukuk Dairesi 2008/815 E., 2008/5049 K.
- KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
- ORMAN KADASTROSU
- ZİLYETLİK YOLUYLA KAZANIM
- 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 1 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Alhatlı Köyü 128 ada 39 parsel sayılı 51409,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 158 nolu vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile (39/A) ile gösterilen 6750,04 m2 ve (39/C) ile gösterilen 33499,70 m2"lik kısımların davacı adına, (39/B) ile gösterilen 11160,24 m2"lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1948 yıllında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 158 numaralı vergi kaydına dayanarak dava açmış olduğu halde 158 numaralı vergi kaydı getirilmemiş ve mahallinde uygulanmamış; davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmamış,taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukuki durumunun belirlenmesi; eğiminin doğru olarak hesaplanması için münhanili haritalar ile varsa topoğrafya haritaları bulundukları yerden getirtilerek uygulanmamış ve çekişmeli yere komşu 128 ada 40, 41 ve 44 numaralı parsellerine ait dayanak vergi kayıtlarının da getirtilerek uygulanmadığı gözlenmiştir.
1- Mahkemece öncelikle davacının dayandığı 158 numaralı vergi kaydı; komşu 128 ada 40 , 41 ve 44 numaralı parsellere uygulanan 154 ve 148 numaralı vergi kayıtları ile taşınmazın bulunduğu yeri gösterir münhanili haritalar ile varsa topografya haritaları ile 1980-1985 yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları ile serbest bölge haritası bulundukları yerden getirtilerek bir ziraat, bir orman ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planı, münhanili harita ve topografya haritası çekişmeli taşınmaza ve çevresine uygulanarak haritalardaki konumu saptanıp, taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmaza komşu kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanaklarının dayanakları uygulanmalı, 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.;14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hukuken ve bilimsel olarak ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12’nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 Sayılı Yasanın 1/j bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmelidir. Orman araştırması sonucunda daya konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığı taktirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir.
Öncelikle, 1980-1985’li yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları özel streoskop aletleriyle incelenmesi sonucu çekişmeli yerlerin hiç işlenmemiş durumda olduğu saptandığı takdirde, henüz zilyetlik olgusunun başlamadığı, dolayısıyla zilyetlikle kazanma süresinin dolmadığı düşünülerek, dava ret edilmeli, aksi takdirde yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; ayrıca, davacının dayandığı 158 numaralı vergi kaydı ile komşu taşınmazlara uygulanan tüm vergi kayıtları mahallinde mahalli bilirkişi eliyle uygulanmalı fenni bilirkişi tarafından keşfi izlemeye imkan veren kroki çizilmeli; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
2- Kabule göre ise; Kadastro Müdürlüğünce 4304 Sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin yönetmeliği 7. maddesi gereğince 128 ada 39 numaralı parselin dava açılan kısmına sınır teşkil eden 128 ada 33,36,37,38 ve 43 numaralı parsellerinde sınır yönünden davalı hale getirtilerek ve 2006/62 esas sayılı dava dosyası ile davalı olduğu bildirilerek tutanak asıllarının dosyaya gönderildiği anlaşılmaktadır. İtirazlı olarak bırakılan bu parsellere yönelik Orman Yönetimi ve davacı gerçek kişinin açılmış bir davası bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konusu 2006/62 esas sayılı dosya ile itirazlı olduğu bildirilerek gönderilen bu parsellerin tutanak asıllarının ve eklerinin kadastro işleminin tamamlanması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken bu parseller hakkında hiçbir işlem yapılmaması doğru değildir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 31.03.2008 günü oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.