Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/1099
Karar No: 2008/6087
Karar Tarihi: 18.04.2008

Kadastro Tespitine İtiraz - Orman Kadastrosu - Orman Sayılan Yerler - Zilyetlik Yoluyla Kazanılabilecek Yerler - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2008/1099 Esas 2008/6087 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Hukuk Dairesi 2008/1099 E., 2008/6087 K.

20. Hukuk Dairesi 2008/1099 E., 2008/6087 K.

  • KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
  • ORMAN KADASTROSU
  • ORMAN SAYILAN YERLER
  • ZİLYETLİK YOLUYLA KAZANILABİLECEK YERLER

 

  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi, Hazine ile D.. S.. ve L.. S.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli Akdam Köyü 312 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1961 yılında yapılan tapulama sırasında 40 nolu vergi kaydı ile K.Sani 310 tarih 18 nolu tapu kaydı ve intikalleri uygulanmak suretiyle tarla ve üç ahşap ev niteliğinde 59100 m2 miktarla Yakup Sarıaslan mirasçıları adına tesbit edilmiştir. Bu tespite Orman Yönetimi orman sayılan yerlerden olduğu, Hazine ise Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, M.. T.. ve M.. Ç.. kendilerinin de payı bulunduğunu ileri sürerek komisyona itirazda bulunmuşlar, komisyonca 766 Sayılı Yasanın 29. maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilerek tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine aktarılmıştır.

Aynı yer 195 parsel 99970 m2 tarla ve bahçeli evler niteliği ile, 313 parsel 31360 m2 miktarla tarla ve iki adet ahşap ev niteliği ile, 314 parsel 123.500 m2 miktarla tarla ve yedi ahşap ev niteliği ile, 315 parsel 18880 m2 miktarla tarla ve iki kagir ev niteliğinde, 316 parsel 126640 m2 miktarla, tarla ve yedi ahşap ev niteliğinde aynı tapu ve vergi kayıtları uygulanmak suretiyle yine Yakup Sarıaslan mirasçıları adına tesbit edilmiştir. 195 parselde M.. Ç.., Vahap ., Elif ., Osman ., Mustafa ., Mehmet ., Merdan. , Fevzi ., Ahmet ., Hazine ve Orman Yönetimi tarafından, 313 parselde Hazine ve Orman Yönetimi tarafından, 314 parsel de Hazine, Cafer Tutsoy ve Orman Yönetimi tarafından, 315 parselde Hazine ve Orman Yönetimi tarafından, 316 parselde Mustafa ., Mehmet ., Mehmet ., Orman Yönetimi ve Hazine tarafından komisyona yapılan itirazlar üzerine komisyonca 766 Sayılı Yasanın 29. maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilerek tapulama tesbit tutanak ve ekleri tapulama mahkemesine devredilmiş, açılan tüm davalar birleştirilmiştir.

Yapılan yargılama sonucunda davacılar Ahmet oğlu Cafer ., Merdan . ve Abdulvahap ."ün davalarının feragat nedeniyle; davacılar Orman Yönetimi ve Hazine ile Fettah oğlu Musta ., Mehmet kızı Elif ., Mehmet oğlu Osman ., İbrahim Hakkı oğlu Mustafa ., İbrahim oğlu Mehmet ., Mehmet oğlu Fevzi , İbiş oğlu Ahmet ., Ahmet oğlu Mehmet ., Osman oğlu Mehmet ., Davut oğlu Mehmet ."ın davalarının ispatlanamadığından reddine, çekişmeli A. Köyü 195, 312, 313, 314, 315 ve 316 sayılı parsellerin tarla niteliği ile teknik bilirkişi Tahsin . tarafından düzenlenen 23.09.2002 tarihli raporda belirtilen hisseleri oranında adı geçen kişiler adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, Hazine ile Dürdane Sarıaslan ve Lütfiye Sarıaslan tarafından temyiz edilmiştir.

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede davanın devamı sırasında 1997 yılında orman kadastro çalışmalarına başlanmış; 11.02.1999 tarihinde ilan edilmiş, temyize konu dava nedeniyle kesinleşmemiştir.

1) Mahkeme hükmü Dürdane Sarıaslan ve L. Sarıaslan vekiline 05/06/2003 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, H.Y.U.Y.nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra bu kişiler tarafından 27/02/2006 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2) Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları ve dayanılan tapu kayıtlarının bu yerleri kapsamına aldığı kabul edilmişse de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Orman bilirkişilerce taşınmazların eylemli biçimde tarım alanı oldukları ve 1948 tarihli hava fotoğrafı ile 1956 tarihli memleket haritalarında açık alanda kaldıkları bildirilmiş ve konumları bu haritalar üzerinde gösterilmiştir. Temyize konu dava dosyası ile birleştirilmiş bulunan mahkemenin 1996/61 esas sayılı dosyasında bilirkişi raporuna eklenen memleket haritasındaki yeşil alan ile tarım alanlarının sınırı bir cetvelle çizilmişçesine düz bir hatta sahiptir. Bu şekilde bir orman- tarım alanı sınırının bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yapılan uygulama bu nedenle duraksama yaratmaktadır. Davanın devamı sırasında orman kadastrosunun yapılmış olması nedeniyle dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüşmüş olup çekişmeli yerlerin bu uygulamada ne olarak işlem gördüğü de açıklanıp kesinleşmeyen orman kadastrosuna göre konumları gösterilmemiştir. Taşınmaz başında dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazların öncesinde “

“fundalık”

” olduğundan söz etmektedirler. Bilirkişilerce taşınmazların eğimi klizimetre ile teknik yöntemlerle belirlenmemiş; 6831 Sayılı Yasanın 1/J maddesi gereğince eğimi %12yi geçen maki ve fundalıkların devlet ormanı sayılan yerlerden olduğu düşünülmemiştir.

Mayıs 1314 tarih 18 numaralı sicilden gelen, 100 dönüm yüzölçümlü revizyon tapu kaydının sınırları Doğusu: Sultan döğülen dere, Batısı: Çömleğinden gelen dere, Kuzeyi: Akçay, Güneyi: Dikilitaş şeklindedir ve değişir sınırlar içermektedir. Paftasında taşınmazlar doğu ve batı sınırlardan “

“fundalık”

” yazılı alana bitişiktir. Mahkemece 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesi hükmünün somut olayda uygulanması gerekip gerekmediği düşünülüp, tartışılmamıştır. Yöreye ait 1960-1970 yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planları uygulanarak taşınmazların o yıllardaki aktüel durumu belirlenmemiş, o tarihlerde tarımda kullanılan yerler olup olmadıkları denetlenmemiştir.

Çekişmeli 195,312,313,316 sayılı parseller güneyden 125,126,193 ve 194 sayılı mera parsellerine bitişiktir. Tespitte esas alınan tapunun güneyindeki nokta sınır olan Dikilitaş fen bilirkişisi Tahsin Evcan’ın 12/02/2001 tarihli krokisinde 126 numaralı mera parselinin güney sınırında gösterilmiştir. Yine bu yerlere uygulanan 40 nolu vergi kaydının sınırları da tapu kaydı sınırları ile aynı iken düzeltilerek “

“Doğusu: Sultan döğülen dere iken çömlekten gelen dere, Batısı: Çömlekten gelen dere iken Sultan döğülen dere, Kuzeyi: Akçay, Güneyi: Dikilitaş”

” şeklini almıştır. Tapu kaydının doğu sınırındaki “

“Sultan döğülen dere”

”nin çekişmeli parsellerin batısında ve uzağında bulunan dere, keza tapu kaydının batı sınırında yazılan “

“Çömleğinden gelen dere”

”nin ise doğu sınırında bulunduğu, dosya arasında bulunan orijinal memleket haritasında görülen bir derenin de çekişmeli 312 ve 314 parsellerin ortasından geçtiği, bu üç derenin de isimsiz dere olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişiler de tapunun batı sınırında yazılı olan “

“Çömleğinden gelen dere”

”nin 316 parselin doğusundaki dere olduğunu bildirmişlerdir. Derenin doğusundaki arazi orman kadastrosunca da “

“Çömelin Devlet Ormanı”

” olarak sınırlandırılmıştır. 316 parselin doğusundaki derenin tapu kaydının batısında yazılı olan “

“Çömleğinden gelen dere “

“ olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda batıdaki isimsiz derelerden “

“Çömleğinden gelen dere”

”ye en yakın derenin 312 ve 314 ortasından geçen dere olup olmadığı düşünülmemiştir. Taşınmazlar sınırında mera olarak kesinleşen parseller ile paftasında “

“fundalık”

” olarak gösterilen, orman kadastrosunca da devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerler bulunduğu, tapu kaydının açık yön bırakmadan parselleri kapsamadığı, tapu kaydının miktarı 100 dönüm (tahvilen 91900m2 ) olup çekişmeli taşınmazların toplam yüzölçümünün 459 450m2 olduğu gözönünde bulundurularak miktar fazlasının sınırda bulunan mera yada

ormandan açılıp açılmadığı düşünülmemiş, yöntemince mera araştırması yapılmamış, kayıt miktar fazlası olan bölüm zilyetlik yoluyla kazanılacak yerlerden olduğu takdirde bu zilyetliğin tespit tarihi olan 1961 yılından önce 20 yıl sürüp sürmediği araştırılmamıştır.

Mahkemece, eski tarihli memleket haritası ile 1960 ve 1970li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, tapu kaydının sınırında okunan derelerin gerçek yerleri belirlenmeli, tapu kaydı değişir sınırlar içerdiğinden ve taşınmazların sınırında orman ve mera bulunduğundan 3402 Sayılı Yasanın 20/C maddesinin somut olayda uygulama yeri olup olmadığı tartışılmalı, kayıt miktar fazlasının zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde ise tespit tarihi olan 1961 yılına kadar 20 yıllık zilyetliğin kanunun aradığı şartlara uygun biçimde sürdürülüp sürdürülmediğinin araştırılması toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeksizin kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: 1)Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle Durdane ve Lütfiye Sarıaslan’ın temyiz itirazlarının süreden REDDİNE,

2) Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/04/2008 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi