3. Hukuk Dairesi 2021/6639 E. , 2021/10267 K.
"İçtihat Metni"Davacı Özel ... A.Ş ile davalı ... aralarındaki kurum işleminin iptali davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/09/2020 tarihli ve 2020/72 E. 2020/242 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 03/06/2021 tarihli ve 2020/11842 E. 2021/5938 K. sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; imzaladığı “Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi” uyarınca davalı kurumun sigortalılarına sağlık hizmeti sunduğunu, davalı kurumun 18/12/2013 tarihli yazısı ile kurum sigortalılarından fazladan ilave ücret alındığından bahisle, hakkında toplam 160.916,56 TL cezai şart uygulandığını bildirdiğini; isteğe bağlı poliklinik ücretlerinin, muayene katılım payı ödemelerinin ve talebe bağlı olarak yapılan özel aşı bedellerinin fazladan ilave ücret olarak değerlendirilemeyeceğini, kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, cezai şart nedeniyle davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davacının davalı kuruma 160.916,56 TL’den borçlu olmadığının tespitine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 06/11/2019 tarihli ve 2016/28770 E. 2019/10880 K. sayılı kararıyla;
“Somut olayda; 15/05/2016 tarihli bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor davalıya 10/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, HMK’nin 281/1 maddesi gereği iki haftalık süre beklenmeden 15/06/2016 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporu davalı vekiline tebliğinden sonra iki haftalık beyan süresinin dolması beklendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan usule uyulmadan davalı tarafın savunma hakkını ihlal edecek şekilde sonuca varılması bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; 26/05/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, davaya konu Sayıştay taslak raporunun, ilgili kanun hükümlerine göre SGK Denetim Komisyonu veya denetçisi tarafından değerlendirilerek gerekçeli ve veriye dayanan denetim raporu haline dönüştürülmediği, Sayıştay veya benzeri kurum ya da kuruluş tarafından cezai şart uygulanamayacağı, davaya konu kurum işleminin taraflar arasında imzalanan sözleşme
hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının davalı kuruma 160.916,56 TL’den borçlu olmadığının tespitine dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 03/06/2021 tarihli ve 2020/11842 E. 2021/5938 K. sayılı karar ile onanmış, onama kararına karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 2009 yılı “ Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi ”nin (3.1.3.1) maddesinde; “ Sağlık hizmeti sunucusu, SUT’un (24.3.3) numaralı maddesinde ilave ücret alınamayacağı belirtilen sağlık hizmetleri dışında sunduğu muayene, tetkik ve tedavi amacıyla yapılacak her işlem öncesinde, hasta veya hasta yakınının yazılı onayını alarak; Kurumca ödenecek ücret dışında Kurumca belirlenen ilave olarak alınabilecek oranı geçmemek kaydıyla ilave ücret talebinde bulunabilir. İşlemlerden önce yazılı onay alınmadan, işlemler sonrasında herhangi bir gerekçe ileri sürerek ilave ücret talebinde bulunulması veya Kurumca belirlenen orandan fazla ilave ücret alındığının tespit edilmesi halinde bu sözleşmenin (5.1.11) numaralı maddesine göre işlem yapılır.
Ayrıca sağlık hizmeti sunucusu tarafından SUT’un (24.3.2) numaralı maddesinde belirtilen ilave ücret alınamayacak kişilerden ( ilgili maddede belirtildiği gibi otelcilik hizmetleri ile istisnai sağlık hizmetleri hariç olmak üzere ) ve SUT’ un (24.3.3) numaralı maddesinde ilave ücret alınmayacağı belirtilen sağlık hizmetleri için ilave ücret alındığının tespit edilmesi halinde bu sözleşmenin (5.1.11) numaralı maddesine göre işlem yapılır.
Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından otelcilik hizmetleri için SUT’un (24.3.5) numaralı maddesi, istisnai sağlık hizmetleri için SUT’ un (24.3.4) numaralı maddesi doğrultusunda kişilerden ilave ücret talep edilebilir. SUT‘ta belirtilen tutarın aşılması halinde bu sözleşmenin (5.1.11) numaralı maddesine göre işlem yapılır. Sağlık hizmeti sunucusu, otelcilik hizmetleri ve istisnai sağlık hizmetleri hariç olmak üzere SUT’un (24.3.2 ) numaralı maddesinde sayılan kişilerden ilave ücret talep edemez. Talep edilmesi halinde yine bu sözleşmenin (5.1.11) numaralı maddesine göre işlem yapılır.”;
Aynı sözleşmenin (5.1.11.) maddesinde ise; “Bu sözleşmenin (3.1.3.1) numaralı maddesinin ihlal edilmesi durumunda, bir fatura döneminde uygulanacak ceza tutarı toplamda uygulanacak olan cezanın 5 (beş)katını geçmemek üzere; ilave ücret alınan her bir hasta için, cezanın tebliğ tarihten önceki son 6 (altı) aylık fatura ortalaması;
- 0 (Sıfır) - 100.000,00 TL (Yüzbin) ye kadar olan sağlık hizmeti sunucuları için 5.000,00
TL (Beşbin),
- 100.001,00 TL (Yüzbinbir) - 500.000,00 TL (Beşyüzbin) arası olan sağlık hizmeti
sunucuları için 7.500,00 TL (Yedibinbeşyüz),
- 500.001,00 TL (Beşyüzbinbir) - 1.000.000,00 TL (Birmilyon) arası olan sağlık hizmeti
sunucuları için10.000,00 TL (Onbin),
- 1.000.001,00 TL (Birmilyonbir) ve üzeri olan sağlık hizmeti sunucuları için 15.000,00
TL (Onbeşbin) tutarında, cezai şart uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda; davalı kurum işlemi ile davacı hakkında yukarıda belirtilen ilgili sözleşmenin (3.1.3.1) ve (5.1.11) maddeleri uyarınca, kurum sigortalısı hastalardan fazladan ilave ücret alındığından bahisle toplam 160.916,56 TL cezai şart uygulandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise; davalı kurum denetçileri tarafından veriye dayalı hasta bazında inceleme yapılmaksızın, Sayıştay Başkanlığının 2011 yılı SGK Taslak Denetim Raporuna istinaden, sözleşmeye aykırı olacak şekilde davacı hakkında cezai şart uygulandığı,
Sayıştay veya benzeri kurum ya da kuruluş tarafından cezai şart uygulanamayacağı, bu nedenlerle davaya konu kurum işleminin iptalinin gerektiğinin belirtildiği görülmüş olup; kurum sigortalısı hastalardan fazladan ilave ücret alınıp alınmadığının tespitine yönelik inceleme yapılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile raporun hazırlandığı anlaşılmaktadır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri, SUT hükümleri Sayıştay Başkanlığının 2011 yılı Taslak Denetim Raporu ve hastane kayıtları dikkate alınarak, her bir hasta bazında inceleme yapılması suretiyle, konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, hangi hastadan ne kadar ücret alındığının, alınan ücretlerin ilave ücret kapsamında olup olmadığının, ilave ücret alınan hastaların yazılı onayının bulunup bulunmadığının tespiti noktasında, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeniden rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçeler ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından; davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"nın 440. maddesi gereğince davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 03/06/2021 tarihli ve 2020/11842 E. 2021/5938 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, 19/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.