Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5
Karar No: 2013/5756
Karar Tarihi: 04.04.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/5 Esas 2013/5756 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/5 E.  ,  2013/5756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ.
    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av....... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 04.04.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili dilekçesinde; davalıların, 08.05.1988 tarihli harici senet ile 226 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerine düşen ....333 m² kısmı davacıya sattığı ve bedeli olan ....500,000 TL (eski) ödediğini, zilyetliğin davacıya teslim edildiğini, ancak ferağ verilmediğini davacının bu güne dek malik sıfatıyla taşınmazda zilyet olduğunu, imar uygulaması geçince, davacının fiilen kullandığı alanın 701/Ada ..., ..., ... parsel ile 702 Ada ... ve ... parsel ve kısmen 700 Ada ... ve ... parsel olduğunu, davacının davalıların ferağ vereceğinden ümidinin kesildiğini belirterek, satış bedelinin denkleştirici adalete göre uyarlamasının yapılarak dava tarihine kadar ulaştığı gerçek değerin ferağ verme imkanının ortadan kalktığı tarih itibariyle de faiz hesabının yapılarak dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevabında; sebepsiz zenginleşmeye göre ... ve ... yıllık zamanaşımının gerçekleştiği, imar uygulamasının yapıldığı 2004 tarihinden itibaren ise ... yıllık süre geçtiği ve senedin usulüne uygun düzenlenmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davacının sözleşmeye konu yerleri fiilen kullanması, ekip biçmesi sebebiyle davacının da malvarlığında bir artış olduğu, alınan zirai bilirkişi raporuna göre, bu miktarın hesap bilirkişisince Denkleştirici Adalet İlkesi gereğince bulduğu miktarı aştığı, zarar veren olay olmasaydı davacının ödediği bedelin ulaştığı miktar ....046,36 TL olacakken, taşınmazları kullanması sebebiyle elde ettiği menfaatin ise ....237,77 TL civarında olduğu, kaldı ki ....... Dairesinin 2012/9899 E.-2012/14574 K. ve ....06.2012 tarihli ve 2012/14400 E.-2012/20410 K.sayılı ve 02.....2012 tarihli içtihatlarda vurgulandığı gibi taşınmazın halen davacı elinde olması ve fiilen kullanılması nedeniyle hukuki yarar yokluğu sebebiyle de davanın reddedilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    .
    Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu dosya kapsamından anlaşıldığı gibi mahkemenin de kabulündedir. Hukuken geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı dikkate alınmalıdır. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır.
    Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının direnmelerine neden olacaktır.
    Ancak, burada denkleştirme yapılırken, bir hususa daha dikkat edilmelidir. İade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilemeyeceğini öğrendiği tarihte iade kapsamını tespitte önemli olduğu unutulmamalıdır. Zira, geçersiz sözleşmenin artık ifa edilmeyeceğini bile bile haksız zenginleşmenin iadesini istemeyen alacaklı, zararın artmasına kendisi sebep olacağından bu artan zararını iade borçlusundan istememelidir.
    1939/... E.-1940/77 K.sayılı ve ....07.1940 tarihli ... İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; "Haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmazın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz, verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.
    Bu nedenle mahkemece, yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulmak ve davacının taşınmazdan yararlanmasına ilişkin miktarlar dikkate alınmadan, taşınmazın satış bedelinin, ifanın imkansız hale geldiği tarihte denkleştirici adalete göre belirlenen miktara hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ... duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi