Kesinleşen Orman Kadastrosu - Orman Sınırı İçerisinde Bulunan Taşınmaz - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2005/15342 Esas 2006/406 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi 2005/15342 E., 2006/406 K.

20. Hukuk Dairesi 2005/15342 E., 2006/406 K.

• KESİNLEŞEN ORMAN KADASTROSU
• ORMAN SINIRI İÇERİSİNDE BULUNAN TAŞINMAZ

• 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
• 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 32 ]
• 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 46 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, yörede 1969 yılında yapılan kadastro sırasında, Beykoz İlçesi, ...... Köyü 120 parsel sayılı 3594 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1307 tarih 326 ve Ekim 1950 tarih 7 ve Ekim 1964 tarih 2 nolu tapu ve vergi kaydı revizyon gösterilerek taşınmazın paylaşım, intikal ve satış yoluyla davacılara geçen, bu nedenle tapulama tespiti adlarına yapılan taşınmaza Orman Yönetiminin itirazı üzerine kadastro komisyonunca itirazın reddedildiğini,

Ancak Orman Yönetiminin 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak Beykoz Tapulama Hakimliğinin 1971/230 sayılı dosyasında açtığı dava sonucunda, taşınmazın 1014 m2"lik bölümünün orman sınırları içinde, 2580 m2"lik bölümünün ise, dışında kaldığı konusunda verdiği hükmün kesinleşerek infaz edildiğini, yörede 1744 Sayılı Yasaya göre 1981 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamasında ise, kesin hüküm gözönünde bulundurulmadan taşınmazın tamamı orman sınırı içerisinde olduğu kabul edilerek 2. madde uygulamasıyla Hazine adına çıkarılarak taşınmazın tapu kaydı üzerine 2/B şerhi konulduğunu ve Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/515-2001/327 sayılı dosyasında şerhin kaldırılması konusunda açtıkları dava sonucu şerhin terkin edildiğini, Hazinenin açtığı ve aynı dosya ile birleştirilerek görülen tapu iptali tescil davasının (2000/202-266 sayılı) reddedildiğini, bu kararın da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini; bu nedenle, öncesi tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın 1744 Sayılı Yasaya göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 1014 m2"lik bölümünün de müvekkilleri adına tapuya tescilini istemiştir.

Mahkemece davanın kabulüne ve Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/515-2001/327 sayılı dosyasında 05.06.2000 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen 1014 m2"lik taşınmazın payları oranında davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kesinleşen tapulama mahkemesi kararıyla orman sınırı içinde kaldığı belirlenen taşınmazın daha sonra orman rejimi dışına çıkartılması nedeniyle tapuya tesciline ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 05.12.1939 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.

Daha sonra 1744 Sayılı Yasaya göre 20.07.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Taşınmazın bu uygulamada P.III olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan alanda kalmaktadır.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 120 parselin batı bölümü olan ve temyize konu davada dava edilen 1014 m2"lik kısmın orman sınırları içinde kalması nedeniyle ifraz edilerek 766 Sayılı Yasanın 46/son maddesi hükmüne göre işlem yapılmasına dair verilen Beykoz Tapulama Mahkemesinin 1971/230-1974/171 sayılı kararı kesinleşmiş ve orman sınırlarına ilave edilmiştir. Daha sonra, yörede yapılan aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulamasında 120 parselin tamamı, başka bir anlatımla; Kadastro Mahkemesi kararıyla orman kadastrosu sınırları içinde ve dışında kalan bölümleri 2. madde uygulamasıyla orman sınırları dışına (P.III) olarak çıkartılmıştır. Eldeki dava Kadastro Mahkemesinin yanlış yaptığı uygulama sonucu orman sınırı dışında kabul edilen 2580 m2"lik bölüm hakkında olmayıp, sözü edilen tapulama mahkemesinin kararıyla orman sınırı içinde kalan ve hakkında 766 Sayılı Yasanın 46/son maddesi hükmüne göre işlem yapılan ve 120 parselin çap sınırı içinde olmayan 1014 m2"lik bölümle ilgilidir.

Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2001 gün ve 1999/515-2001/327 sayılı kesinleşmiş kararı ve bu dosya ile birleştirilen Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2000/202 Esas sayılı dosyası, Tapulama Mahkemesinin 1971/230-1974/171 sayılı kararıyla orman dışında bırakılan ve daha sonra 2580 m2 yüzölçümüyle davacılar adına tescil edilen 120 numaralı parsel hakkındadır. Başka bir anlatımla; Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı Tapulama Mahkemesinin sözü edilen kararıyla orman sayılan 1014 m2"lik bölümle ilgili değildir.

Temyize konu dava ise; 1014 m2"lik bölümle ilgilidir.

Gerçek kişiler yararına 1014 m2"lik bölümle ilgili başka bir kesin hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır.

O halde; davacının dayandığı Şubat 1307 tarih 326 numaralı tapu kaydı tüm gittileriyle birlikte eksiksiz olarak ve yine bu tapunun gittilerinin de revizyon gördüğü parsellerin tutanak örnekleri ve kadastroca oluşturulan tapu kayıtları ile tapu kaydının revizyon gördüğü parselleri dıştan çevreleyen parsellere ait tutanak örnekleri ve revizyon kayıtları eksiksiz olarak getirtildikten sonra, tapu kayıtları, ilk oluşturulduğu sınırlarla yerine uygulanıp, 3402 Sayılı Yasanın 20/C, 32/3. maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 30/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi.