Esas No: 2006/88
Karar No: 2006/407
Karar Tarihi: 30.01.2006
5304 Sayılı Yasa Gereğince Ormandan Yer Kazanılmaması - Tapu Ve Zilyedlikle Ormandan Toprak Kazanma - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2006/88 Esas 2006/407 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2006/88 E., 2006/407 K.
20. Hukuk Dairesi 2006/88 E., 2006/407 K.
- 5304 SAYILI YASA GEREĞİNCE ORMANDAN YER KAZANILMAMASI
- TAPU VE ZİLYEDLİKLE ORMANDAN TOPRAK KAZANMA
- 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 1 ]
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ]
- 5304 S. KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKIND... [ Madde 14 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 17 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ..... Köyü Üzümlü mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.087.83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı Ali oğlu 1962 doğumlu ..... ..... mirasçıları adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 31.04.1965 tarihinde yapılmış ve sonuçları 04.02.1967-06.03.1967 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli değildir.
Şöyle ki; dava, Medeni Yasanın 713. maddesine göre açılan imar-ihya kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescile ilişkindir. Bir taşınmazın özel mülke konu olabilmesi için orman, mera gibi devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaması gerekir. Davaya konu taşınmazın bulunduğu Yeniyurt Köyünde genel arazi kadastrosu 1965 yılında yapılmış, Kadastro Müdürlüğünün 28.07.1963 tarihli yazısına göre çekişmeli taşınmazın bulunduğu alan taşlık, kayalık, çalılık ve hali arazi olduğundan, tapulama harici bırakılmıştır. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince İl, İlçe ve Kasabaların imar planı dışında kalan orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen taşlık ve çalılık gibi yerler imar-ihyaya konu ve zilyetlik yoluyla kazanabilirse de, 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesine göre; eğimi % 12"yi aşan orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan maki ve fundalık (çalılık) yerler orman sayılacağından imar-ihya sonucu kazanılamaz. Mahkemece yapılan keşiflerde taşınmazın ortalama eğiminin % 11 olduğu bildirilmişse de, dosyada bir örneği bulunan 1/25.000 ölçekli memleket haritasında taşınmazın bulunduğu yerinde yükselti çizgilerinin sıklığı bu olguyu doğrulamamaktadır. Taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının cinsi, delicelikten aşılanan mı, ya da dikme sonucu mu meydana getirildikleri, yaşları, kapalılık oranları uzman ve ziraat orman bilirkişilerce açıklanmamıştır. Yöreye ilişkin kadastro paftası ile memleket haritasının ölçekleri denkleştirilerek taşınmazın yeri orjinalinden renkli memleket haritasında tam olarak gösterilmemiş olduğu gibi, yörede 4753 Sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılan toprak tevzi işlemlerine ilişkin tevzi haritası, belirtmelik tutanaklarının ve tablendikatif cetvelleri getirtilip, bu belgelerde dava konusu taşınmazın niteliği belirlenmemiştir. Çekişmeli taşınmaza komşu 636 sayılı parsele Ağustos 1966 tarih 7, 748 sayılı parsele Mart 1959 tarih 4, 745 sayılı parsele Şubat 1952 tarih 281, 734 sayılı parsele Temmuz 1956 tarih 316, 778 sayılı parsele Temmuz 1956 tarih 33 , 616 sayılı parsele Ağustos 1962 tarih 4 numaralı tapu kayıtları uygulandığı halde, bu tapu kayıtlarının dayanağı toprak tevzi haritası bulunduğu yerden getirtilerek anılan parsellere ilişkin revizyon tapu kayıtları uygulanmamış ve bu kayıtların çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak okuduğu, yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle denetlenmemiştir.
Bu nedenle; mahkemece, komşu parsellere ait dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile ve dayanağı toprak tevzi haritaları, belirtmelik tutanakları ve bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte bu belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; komşu parsel dayanak tapu kayıtları, belirtmelik tutanağı, tablendikatif cetveli ve tevzi haritası zemine yerel bilirkişi yardımıyla kapsamlı biçimde uygulanmalı, komşu kayıtların çekişmeli taşınmaz yönünü ne okudğu saptanmalı, taşınmazın gerçek eğiminin eğimi ölçen aletlerle taşınmazın gerçek eğimi ile bilimsel yöntemle belirlenmeli, eğimin % 12 ya da daha fazla olması halinde, funda ve makilik sahaların 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesinin karşı kavramından orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılacağı dolayısıyle imar-ihya ve zilyetliğe konu olamayacağı düşünülmeli, taşınmazın eğiminin % 12"den aşağı olması halinde deliceliklerin orman ağacı olduğu, ancak 3573 Sayılı Yasa hükümlerine göre yetkili idari makamlarca tahsis edilmesi halinde özel mülke konu olabileceği nazara alınarak, taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının delicelikten aşılanma olup olmadığı, delicelikten aşılanmışsa aşı yaşının kaç olduğu bilimsel yöntemlerle saptanmalı, tahsis edilmeyen deliceliklerin orman sayılacağı düşünülmeli, tüm bu olgular birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.