Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/13014
Karar No: 2006/424
Karar Tarihi: 30.01.2006

Hak Düşürücü Süre - Hak Düşürücü Sürenin Geçtiğinden Dolayı Gerçek Kişinin Davasının Reddedilmesi - Temyize Konu Olan Davanın Miras Bırakanı - Yasaya Aykırılık Nedeniyle, Şerhin Kaldırılması - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2005/13014 Esas 2006/424 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Hukuk Dairesi 2005/13014 E., 2006/424 K.

20. Hukuk Dairesi 2005/13014 E., 2006/424 K.

  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇTİĞİNDEN DOLAYI GERÇEK KİŞİNİN DAVASININ REDDEDİLMESİ
  • TEMYİZE KONU OLAN DAVANIN MİRAS BIRAKANI
  • YASAYA AYKIRILIK NEDENİYLE, ŞERHİN KALDIRILMASI

 

  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 11 ]
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki tapu kaydı üzerindeki 2/B şerhinin kaldırılma davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Merkez ...... Köyü 77 parsel sayılı 4700 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu ve vergi kaydı revizyon gösterilerek Şaban Güler adına tesbit edilmiş, Orman Yönetiminin orman savı ile kadastro mahkemesine açtığı dava ret edilerek davacılar adına tapu kaydı oluşmuştur.

Davacılar vekili, taşınmaz orman olmadığı halde tapu kaydı üzerine 08.03.1995 tarih 1371 yevmiye ile "6331 Sayılı Yasanın 2/B maddesine göre Hazine yararına orman sınırları dışına çıkartılmıştır." şerhi konulmasının yasaya aykırı olması nedeniyle, şerhin kaldırılması isteğiyle dava açmıştır.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapuya dayalı 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosunun iptaliyle birlikte tapu kaydı üzerine konulan 2/B madde şerhinin kaldırılmasına ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 10/07/1985 tarihinde çalışması yapılıp 22/02/1989 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 1980 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Çekişmeli parsel yönünden Arazi ve Orman Kadastrosu 08/08/1989 tarihinde kesinleşmiş, temyize konu dava 23/05/2003 tarihinde açılmıştır.

Mahkemece, orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 6831 Sayılı Yasanın 11/1.maddesinde öngörülen l0 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilerek gerçek kişinin davası reddedilmiştir. Gerçekten Hukuk Genel Kurulunun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086 E. 1996/174 K. sayılı ilamında; kabul edilen ilkeye göre; bir davada hak düşürücü süre söz konusu ise; dava dinlenemeyeceği ve işin esası incelenemeyeceği gibi, kesin hükmün varlığı, orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmayacağından orman kadastrosunun kesinleşmesinden önce var olan bir kesin hüküm yararına olan taraf yönünden, kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle bir sonuç doğurmaz.

Orman kadastrosu veya orman kadastrosu ile yapılan 2/B madde uygulaması ya da daha önce yapılan orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulamalarına karşı, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre, askı ilan süresinde itiraz edilip dava açılmazsa bu işlemler kesinleşir. Hukukun hiç kimseye sonsuz sürede başvuru hakkı tanıdığı düşünülemez. Yasada öngörülen hak düşürücü süre içinde itiraz ya da, geniş anlamıyla dava hakkı kullanılmaz ise, bu sürelerin bitmesinden sonra hak düşürücü süre nedeniyle dava hakkı düşer. Hak düşürücü süreler dava koşulu olup, yargılama sırasında karşı tarafın itirazı aranmaksızın kendiliğinden gözönünde bulundurularak hak düşürücü süre nedeniyle başka bir araştırmaya girilmeden, dava koşulu bulunmadığından davanın reddi gerekir. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen dava açma süreleri hak düşürücü sürelerden olup, bu sürelerinin bitmesinden sonra tapuya dayanılarak dahi orman kadastro işleminin iptali dava edilemez.

Taraflar arasında daha önce taraf, konu ve neden birliği başka bir anlatımla H.Y.U.Y."nın 237. maddesindeki koşulları taşıyan bir kesin hüküm varsa, bu hüküm daha sonraki tarihlerde aynı taraflar arasında aynı nedenle ve aynı kadastroda açılacak davaların kesin hüküm nedeniyle reddi gerekir. Taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu konusunda ki kesin hüküm, hak düşürücü süre içinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davası sırasında tartışılacak bir konudur. Dava koşulunun bulunmadığı hallerde davanın esasına girilemeyeceğinden kesin hüküm konusu da tartışılamaz.

Somut olaya gelince; 77 sayılı parselin kadastro tesbiti Haziran 1322 tarih 39 nolu sicilden gelen tapu kaydına dayanılarak temyize konu davanın, davacıları olan kişilerin miras bırakanı Şaban Güler adına yapılmış, Orman Yönetiminin orman olduğu iddiasıyla kadastro mahkemesinde açtığı dava sonucu 14/12/1983 gün ve 1981/2300-1092 sayılı kararla, taşınmazın orman olması nedeniyle 766 Sayılı Yasanın 2. maddesi hükmüne göre tesbit harici bırakılmasına karar verilmişse de, bu hükmün 7. Hukuk Dairesinin 27/11/1984 tarihli kararıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuş ve mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan araştırma sonucu, dava konusu 77 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olmadığından yönetimin davasının reddine dair verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek 08/08/1989 tarihinde kesinleşmiş ve davacılar adına tapuya tescil edilmiştir.

Kadastro mahkemesindeki bu davanın devamı sırasında yörede çalışmaya başlayan Orman Kadastro Komisyonu 10/07/1985 tarihli 3 numaralı tutanakla Kadastro Mahkemesinin 14/12/1983 tarihli olan, ancak daha sonra 27/11/1984 tarihinde 7. Hukuk Dairesince bozulan kesinleşmemiş kararını gerekçe göstererek çekişmeli 77 sayılı parseli orman sınırı içine almış ve askı ilanına çıkartmıştır.

Askı ilan tarihinde Kadastro Mahkemesinin 1981/2300 (bozulmakla 1986/1484) sayılı dava dosyasında, Orman Yönetimi ile tesbit maliki .... ..... mirasçıları arasında görülmekte olan, arazi kadastrosuna itiraz davası, aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüşmüş şekliyle devam etmekte iken 16/12/1987 tarihinde yönetimin davası reddedilip, 08/08/1989 tarihinde kesinleşmiş ve bu davanın sonucu olarak çekişmeli 77 sayılı parseli orman sınırı içine alan işlem de iptal edilmiştir. Bu nedenle orman kadastrosuna başlanmadan önce var olup, askı ilan tarihinde devam etmekte olan dava nedeniyle çekişmeli parsel hakkandaki orman kadastrosunun askı ilanının bitim tarihi olan 22/02/1989 tarihinde kesinleştiği kabul edilmez.

Hal böyle olunca, çekişmeli parsel yönünden orman kadastrosunun, orman kadastrosu ilanının bitim tarihi olan 22/02/1989 tarihinde kesinleşmeyip, kadastro mahkemesince görülerek karara bağlanan ve 08/08/1989 tarihinde kesinleşen arazi ve orman kadastrosuna itiraz davaları sonucu kesinleştiğinin ve 77 sayılı parselin orman sınırı içine alan işlemin bu kararla iptal edildiğinin kabulü gerekeceğinden, çekişmeli parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptal edilmiş olduğunun tesbiti ile, parselin tapu kaydı üzerine konulan 2/B madde şerhinin iptaline karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek yatıranlara iadesine 30/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi