8. Hukuk Dairesi 2019/6053 E. , 2019/11467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 01.02.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 22.08.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2013 yılı Aralık ayından 2014 yılı Ağustos ayına kadarki 9 aylık bakiye kira alacağı 5.900,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlular vekili 02.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkillerinin takip alacaklısına ödeme emrinde belirtilen meblağ kadar borcu bulunmadığını, 08.12.2013 tarihinde 2013 Aralık ve 2014 Ocak ayları kirasının ... tarafından yatırıldığını, 2014 Şubat, Mart, Nisan 2014 kira alacağı 2.700 TL’den takip alacaklısının ödemesi gereken 500 TL apartman gideri ödendiğinden iş bu bedel aylık kira bedelinden düşülerek 2.200 TL’nin 14.03.2014 tarihinde takip alacaklısının kira sözleşmesinde bildirdiği hesap numarasına yatırıldığını, sonuç olarak takibe konu borç ödenmiş olup, müvekkillerinin borcu bulunmadığını bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, ödeme savunmasına ilişkin itiraz ve cevap kapsamında kira ilişkisi ve aylık 900 TL kira bedelinin çekişmesiz olduğu, davalılar itirazında bildirdiği apartman gideri olduğu belirtilen 500 TL"nin kira bedelinden mahsubuna ilişkin savunmanın bu talep bakımından usulen dikkate alınamayacağı, kira alacağının ödendiği itirazına ilişkin başkaca delil de bildirilmediğinden takip talebindeki kira alacağının yerinde görüldüğü, ancak ticari iş olmaması nedeniyle avans faizi talebinin yerinde olmadığı, 15/01/2015 tarihinde banka hesabına yapılan 4.000 TL"lik ödemenin ise dava tarihinden sonra yapıldığı için dikkate alınmadığı gerekçesiyle davalıların itirazlarının kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
1.Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı kiracı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davalı kefilin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takibe konu edilen ve hükme esas alınan 01.02.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile aylık kira parasının 800,00 TL olduğu ve her ayın 1’i ila 5’i arasında peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı kefil ... sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı tarafından 22.08.2014 tarihinde davalı kefil ... ile birlikte davalı kiracı hakkında başlatılan icra takibinde toplam 5.900,00 TL kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilinin istediği görülmüştür. Kira sözleşmesinin akdedildiği dönem itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nin 484. maddesi hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Olayımızda 01.02.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi 01.02.2013 tarihinde bitmiş olmakla birlikte, takibe konu dönem kirası kefilin sorumlu olduğu dönemi kapsamamaktadır. Mahkemece bu nedenle davalı kefil hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kefil yönünden de itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kiracının temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte yazılı nedenle davalı kefilin alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ye 6217 Sayılı Kanun"la eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"un 428 ve İİK"nin 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.