Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2037
Karar No: 2015/8279
Karar Tarihi: 01.10.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2037 Esas 2015/8279 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2037 E.  ,  2015/8279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Sanığın 4320 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırılması istemine ilişkin talepte ... 2. Sulh Ceza Mahkemesi ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, sanık hakkında 4320 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırılması istemine ilişkindir.
    Sulh Ceza Mahkemesince, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 13/1. maddesi gereğince karar verme görevinin aile mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Aile Mahkemesi tarafından ise, sulh ceza mahkemesine iddianame ile dava açıldığı, yargılamanın TCK ve CMK"ya göre yargılama yapılması gerektiği, bu nedenle sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    20.6.1960 tarih ve 23/14 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, medenî yargıya giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığında yargı yeri belirleme yetkisi hukuk mahkemeleri arasında mercii tayin işlerine bakan Yargıtay Hukuk Dairesine aittir. Buna karşılık, ceza yargısına giren işlerde bir hukuk mahkemesi ile bir ceza mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisi ise ceza mahkemeleri arasında mercii tayin işlerine bakan Yargıtay Ceza Dairesine aittir.
    Mercii tayinine bakacak dairenin ve davanın esasını çözecek mahkemenin tayini, uyuşmazlığın cezaî mi yoksa hukukî mi nitelik taşıdığının belirlenmesi yoluyla olacaktır.
    4320 sayılı Kanunun birinci maddesinin üçüncü fıkrasında “verilen koruma kararlarının uygulanması amacıyla öngörülen sürenin altı ayı geçemeyeceği ve hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunacağı”, ikinci maddesinde de “koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetlerinin, mağdurların şikayet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re’sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirecekleri, Cumhuriyet başsavcılığının da koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açacağı, fiil başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkın da ayrıca üç aydan altı aya kadar hapis cezasına hükmolunacağı” düzenlenmişti. Bu haliyle ihtilafın özü cezai mahiyette bulunmaktaydı.
    Ancak, daha sonra yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanunun üçüncü maddesinin bir ve ikinci fıkralarında tedbir kararlarına aykırılık eylemi hakkında “Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiilî bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tâbi tutulur.” ve “Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak, zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.” denilmek suretiyle, zorlama hapsi uygulaması getirilmiştir. Bu durumda, yapılan yasal düzenleme ile ihtilafın özü cezai nitelikten çıkarak hukuki nitelik kazanmıştır. Bu nedenle, görevli mahkemenin merci tayini yolu ile giderilmesi yetkisinin, Dairemizin görevi kapsamına girdiği anlaşılmış olmakla, merci tayini yetkisi dairemize ait bulunmaktadır.
    Somut olayda, sanık hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 06/02/2012 tarih ve 2012/148 Esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. Yargı yeri belirlenmesine esas uyuşmazlık (suç), sanığın tedbir kararına aykırı davranması nedeniyle iddianame ile aleyhinde açılan kamu davasında cezalandırılması istemine ilişkindir. Ancak, 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08/03/2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un 23/1. maddesi ile 14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun"un tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanun"un 13/1. maddesinde tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hâkim tanımının aile mahkemesi hâkimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim konuyla ilgili çıkarılan Yönetmeliğin 38. maddesinde de tedbir kararlarının ihlali halinde evrakın Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla aile mahkemesine gönderileceği düzenlenmiştir.
    Açıklanan nedenlerle yapılan yasal düzenleme ile eyleme uygulanacak müeyyidenin ve görevli mahkemenin yeniden düzenlendiği anlaşıldığından, ceza mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın aile mahkemesince görülmesi gerekmektedir. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi E 2012/2478, K 2012/7682; Yargıtay 5. Ceza Dairesi E 2015/474, 2015/1266)
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi