Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/5343
Karar No: 2007/7994
Karar Tarihi: 12.07.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/5343 Esas 2007/7994 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazların daha sonra yapılan usulsüz tapulama işlemi ile davalı idare adına tescil edildiğini ve bu tescilin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptalini istemiştir. Müdahil davacılar ise dışarda kalan taşınmazlara tapu kaydı ile malik olduklarını, kesintisiz zilyetlik ve tasarruflarının bulunduğunu iddia etmişlerdir. Mahkeme \"3402 sayılı kadastro yasasının 12. maddesi\"ne göre açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın reddine, müdahil davacıların davasının açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Ancak Yargıtay, Hazine adına ihdasen oluşan kayıtların bir kadastro işlemine dayalı olmadığını, tarafların delillerinin toplanması gerektiğini ve sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, 3402 sayılı kadastro yasasının 12. maddesi ve Medeni Kanun'un 639. maddesi kaydedilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2007/5343 E.  ,  2007/7994 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ   : SİVEREK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ   : 21/02/2006
    NUMARASI   : 1987/264-88

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı E.., ... tarih, .. ve . no’lu tapuları kapsamında kalan K... Köyü .. parsel ve İ.. K.. ...parsel sayılı taşınmazların tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, ..yılında yapılan tapulama işlemlerinin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle kesinleşen mahkeme kararıyla geçersiz kılındığını ve karardan sonra yeni bir tapulama çalışması yapılmadığından eski tapu kayıtlarının halen geçerli olduğunu, taşınmazların idari bir kararla 11.6.1987 tarihinde ifrazen davalı idare adına tescil edildiğini, yapılan tescil işleminin yasaya aykırı olduğunu ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmişlerdir.
    Müdahil davacılar, dava konusu taşınmazlara tapu kaydı ile malik oldukları gibi kesintisiz zilyetlik ve tasarruflarının bulunduğunu, davacı ve davalının parsellerle ilgilerinin bulunmadığını bildirip davaya müdahale talebinde bulunmuşlardır. 
    Davalı idare, dava konusu taşınmazların tespit harici devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken Hazine adına tescil edildiğini, tarım arazisi olmayıp özel mülkiyete konu teşkil etmeyeceğini, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceğini, taşınmazların tapulama harici bırakılmasından bu yana 10 yıldan fazla zaman geçtiğini, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının K...Birliğinin ..ila ..ve ..., .. parsellere uygulandığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
     Mahkemece, tespit harici bırakılan yerlerle ilgili kadastro işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 3402 sayılı yasanın 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, ortada MK 639. maddesine göre açılmış bir davanın da bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın reddine, müdahil davacıların davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü.

                                                                                                                                       -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu K...Köyünde bulunan ..parsel sayılı taşınmaz ile İleri Köyünde bulunan .parsel sayılı taşınmazların genel kadastro tespiti sırasında kadastro harici yer olarak bırakıldığı ve 11.06.1987 tarihinde de anılan bu yerlerin ihdasen Hazine adına tapuya yazıldığı, böylece çap kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadıDava sırasında ölen davacı Eyüp"ün, anılan bu yerlerin kadastro tespitinde kadastro harici bırakılmasına rağmen tapulu yerleri olduğunu ileri sürerek sonradan Hazine adına ihdasen oluşan kayıtlarının iptalini istediği görülmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki, hakkında kadastro tutanağı tanzim edilerek geometrik ve hukuki durumu (malik tespiti yapılan) belirlenen taşınmazlara yönelik kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davaların 3402 Sayılı Kadastro Yasanın 12/3 maddesi hükmü gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaları zorunludur.
    Oysa, davacı her ne kadar kadastro öncesi nedene dayanmakta ise de çekişme konusu taşınmazların kadastro sırasında tespit dışı bırakıldığı kayden sabittir. Hakkında tutanak tanzim edilmeyen, geometrik ve hukuki durumu belirlenmeyen bu taşınmazlar yönünden 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinin uygulanamayacağı tartışmasızdır. Kaldı ki, sonradan ihdasen Hazine adına sicil kaydı oluşturulması da neticeye etkili değildir. Öyle ise, Hazine adına ihdasen oluşan kayıtların bir kadastro işlemine dayalı olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, davacının dayandığı tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavül kayıtlarının varsa haritalarıyla birlikte getirtilmesi, mahallini bilen yaşlı ve yansız, yerel bilirkişiler aracılığı ile kayıtların yerine uygulanması, bilinmeyen sınırlar bakımından tarafların gösterecekleri tanıkların dinlenilmesi, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli olacak nitelikte kroki tanzim ettirilmesi, komşu parsel dayanak tapu kaydı ve varsa vergi kayıtlarının da celbedilerek çekişmeli taşınmazları ne olarak gösterdiğinin düzenlenecek krokide belirtilmesi, böylece soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra meydana gelecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   12.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi