Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4172
Karar No: 2007/7997
Karar Tarihi: 12.07.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/4172 Esas 2007/7997 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı idare, davalıların murisi adına tespit gören taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, çalılık ve kayalık arazilerden olup şahıslar yararına senetsizden zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptal edilmesini ve Hazine adına tescil edilmesini istemiştir. Davanın reddine karar verilmesi üzerine, davacı temyiz etmiştir. Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar hakkında tespit tutanağı düzenlenmiş olsa bile, özel mülkiyete konu olamayacağından hak düşürücü süreler uygulanmaz. Bu nedenle, davacının temyiz itirazları yerindedir ve karar bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri 715. madde, 16/C madde ve 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2007/4172 E.  ,  2007/7997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERDEMLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/09/2006
    NUMARASI : 2006/214-347

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı idare, kadastro tespiti sırasında davalıların murisi H..D....ve arkadaşları adına tespit gören taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, çalılık ve kayalık arazilerden olup şahıslar yararına senetsizden zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini, kayıt malikleri aleyhine bu sebeple açılan 2000/574 E. sayılı tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, davalıların murisleri Hilmi ve Arzı Dölek’in ölü olduğunun anlaşılması nedeniyle bu kişiler yönünden davanın reddine karar verildiğini ileri sürüp ..ada ..parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
    Davalılar, yanıt vermemişlerdir.
     Mahkemece, davanın kadastro tespitinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar,  davacı vekili   tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

                                                                                                                              -KARAR-

    Dava, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinden söz edilerek 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Yasasının 715. maddesi hükmüne göre "Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar devletin hüküm ve tasarrufu altındadir." Yine Kadastro Yasasının 16/C maddesinde de, "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır" denilmektedir.
    Hukuk Genel Kurulunun 23.11.1988 gün ve 1/825-964 sayılı kararında da değinildiği gibi, "Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler, bu nitelikleri itibariyle yasama organının sebestçe düzenlenmesine açık yerlerden değildirler. Yasama organı çıkaracağı yasalarla, söz konusu taşınmazların bu niteliklerini koruyucu yönde düzenlemede bulunmak zorundadır; zira Anayasa hükümleri yasa koruyucunun yetkilerini ve düzenleme alan ve sınırlarını belirleyici hükümlerdir. Bu itibarla 3402 Sayılı Yasanın devletle kişiler arasındaki uyuşmazlıklara ve davalara son vermek amacıyla devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin bu niteliklerini ortadan kaldıracak yönde yoruma elverişli olarak çıkarıldığını benimseme olanağı yoktur.
    Yukarıda sözü edilen Genel Kurul Kararında ki, hak düşürücü sürenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki, özel mülkiyete konu olmayacak yerlerde uygulanamayacağı ilkesi "3402 Sayılı Yasanın 12. maddesini yorumlarken aynı Yasanın 16. maddesinin de birlikte değerlendirilmesi  gerekir." Yasanın 12. maddesi hak düşürücü süreyi tutanaklarda belirtilen "haklara sınırlandırma ve  tespitlere ait tutanaklar kesinleştiği tarihten itibaren" işletmeye başlamıştır. Bu itibarla 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre özel mülkiyete konu olmayan ve özel hukuk hükümlerine tabi olmayan üzerinde mülkiyet hakkı kurulamayacak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar hakkında Hazine tarafından açılacak davalara uygulanmaz" şeklinde açıklanmıştır.
       
    Hukuk Genel Kurulunun 24.03.1999 gün ve 1/170-167 sayılı kararında da "3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hük düşürücü sürenin, Hazinece açılan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer iddiasına dayanan davalarda dava koşulu alarak ele alınıp değerlendirilemeyeceği, işin esasına girilip dava konusu taşınmazın gerçek niteliğini, daha açık bir anlatımla özel mülkiyete konu olup, olmayacağının tespit edilmesinden sonra bu yönde bir karar verilmesi gerektiği; yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ortaklaşa kabul edilen birkural haline geldiği" vurgulanmıştır.
    Yukarıdan beri açıklanan yerleşmiş Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararları özetlenecek olursa, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve bu nedenle tespit dışı bırakılması gereken taşınmazlar hakkında tespit tutanağı düzenlenmiş olsa bile, yok hükmünde sayılan işlemler, önceki 766 Sayılı Yasanın 31/2 ve halen yürürlükte bulunan 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddelerinde yazılı olan 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi değildir.
    Hal böyle olunca, eldeki davanın Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/97 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilip, işin esasına girilerek yanların tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda değinilen ilke ve kurallar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi